1- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: 2025 YILINDA BİN 381 ENGELLİ ÖĞRETMENİMİZİN ATAMASINI YAPIYORUZ
Gülseren KARAPINAR-Emir BENLİOĞLU/İSTANBUL, (DHA)- CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "2025 yılında bin 381 engelli öğretmenimizin atamasını yapıyoruz. Bakanlığımız çok yakın bir zamanda duyuruya çıkacak ve başvuruları kabul edecek" dedi. Erdoğan, "Gençlerimizin hayatını karartan zehir tacirlerine nefes aldırmayacak, hepsinin tepelerine binecek bu alçakların yakalarına yapışacağız. Toplumda veba gibi yayılan dijital ve ekran bağımlılığı da gündemimizin en üst sırasındadır. Paylaşım platformlarının daha sıkı denetlenmesi ve kullanımına yaş sınırı getirilmesi dahil çeşitli düzenlemeleri değerlendiriyoruz" diye konuştu.
İstanbul, Esenyurt Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi açılışı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirildi. Törene Erdoğan'ın yanı sıra Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Milletvekilleri, İstanbul Valisi Davut Gül ile eski futbolcu Mesut Özil ve çok sayıda öğrenci katıldı.
'TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK PLANETARYUMUNU BUGÜN HİZMETE AÇIYORUZ'
Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2024-2025 Eğitim Öğretim Yılının ikinci döneminin öğrencilerimize, öğretmenlerimize ve eğitim camiamıza başarılar getirmesini diliyorum. Hatıralarını daima kalbimizde yaşattığımız Şenay Aybüke Yalçın kızımızı, Necmettin Yılmaz evladımızı ve tüm şehit öğretmenlerimizi burada bir kez daha rahmetle, minnetle yad ediyorum. Bu vesileyle üzerimizde büyük emekleri olan ebediyete irtihal etmiş tüm öğretmenlerimize Rabbimden rahmet niyaz ediyorum. Birazdan açılışını yapacağımız Esenyurt Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi'nin şehrimiz, ülkemiz, öğrenci ve öğretmenlerimiz için hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Gençlerimizin gelecekte çok önemli roller üstleneceklerine, büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasında son derece faydalı vazifeler ifa edeceklerine yürekten inanıyorum. Liselerin, uygulama okullarının ve bilim-sanat merkezlerinin yer aldığı külliyemizde toplam 345 derslik 88 laboratuvar, 33 destek eğitim odası, 33 zümre odası, 11 iş sağlığı ve güvenliği odası ile 11 revir bulunuyor. Aynı şekilde bin kişi kapasiteli 2 konferans salonumuz, 500 kişilik kütüphanemiz, 2 kapalı spor salonumuz, 8 basketbol sahamız ve süni çimli iki futbol sahamız da yine eğitim külliyemizde öğrencilerimizin hizmetine sunuluyor. Bütün bunların yanında külliyemizdeki bilim sanat merkezi bünyesinde 350 metrekare oturum alanına ve uzay gözlem kulesine sahip Türkiye'nin en büyük planetaryumunu bugün hizmete açıyoruz. Tam tekmil bir eğitim, öğrenim üstünü İstanbul'umuza kazandırmış oluyoruz. 20 Ocak 2023'te temelini bizzat attığım, inşa sürecini de çok yakından takip ettiğim, böyle bir kampüsün bugün açılışını yapmak benim için ayrı bir gurur ve mutluluk kaynağıdır. Unutmayın, her eser sahibine anlatır. Bizlere de ülkemize ve gençlerimize böyle eserler kazandırma imkanı veren Rabbimize sonsuz hamd, desteklerini 22 yıldır bizden esirgemeyen necip milletimize de kalpten teşekkür ediyorum. Ömür verdikçe milletimizin desteği ve duası da bizimle olduğu müddetçe inşallah eserlerimize yenilerini eklemeye devam edeceğiz" dedi.
'4 MİLYAR DERS KİTABINI ÜCRETSİZ DAĞITTIK'
Erdoğan, "Değerli misafirler, geleceğimizi emanet ettiğimiz aydınlık yanlarımızın güvencesi olan evlatlarımızın nitelikli ve çağın ötesinde bir eğitim almaları ülkemizin istikbal ve istiklali açısından vazgeçilmezdir. İçinde bulunduğu zamanı, mekanı ve şartları tüm yönleriyle kavrayan, imkan ve kabiliyetlerini iyi kullanan, sahip olduğu birikimle geleceğe yön verecek genç kuşakların eğitimi bizim temel önceliğimizdir. 22 yılı aşan iktidarlarımız boyunca eğitim ve öğretim üzerinde titizlikle durduğumuz alanların hep en başında gelmiştir. Bakınız burada, nereden nereye geldiğimizi göstermesi açısından birkaç temel rakamı sizlerle paylaşmak istiyorum. Milletimizin oyuyla Türkiye'yi yönetme sorumluluğunu devraldığımız 2002 yılında eğitime ayrılan bütçe yalnızca 7,5 milyar liraydı. Bugün bu tutar yüksek öğrenim dahil toplam 2 trilyon 186 milyarı geçti. 22 yıl önce derslik sayısı sadece 367 bin. Biz bu sayıyı tam 2 katına 735 bine çıkardık. 80 yılda yapılan dersliklerden çok daha fazlasını son 22 yılda inşa ettik. Yine bu dönemde 820 bin öğretmenimizin atamasını gerçekleştirdik. Bu şu demek; mevcut öğretmenlerimizin yüzde 80'inini biz göreve başlattık. Daha farklı bir yere geleceğim. 60-70 kişinin aynı anda ders işlediği kalabalık sınıflar tarih oldu. Peki, 'Sayın Cumhurbaşkanım sizin okuduğunuz dönemde sınıflarda kaç öğrenci vardı?' Söyleyeyim. İstanbul'da 80, Anadolu'da 100'ü aşkın öğrencilerin olduğu sınıflar vardı. Şimdi neredeyiz? Derslik başına öğrenci sayısının ilköğretimde 23'e, orta öğretimde ise 22'ye indi. Keza öğretmen başına düşen öğrenci sayısını ilkokulda 18'e, ortaokulda 14'e, orta öğretimde 12'ye çekerek gelişmiş ülke standartlarını yakaladık. Öğrencilerimizin yemek, ulaşıp, barınma, eğitim bursları gibi temel ihtiyaçlarını da içeren kapsamlı destek mekanizmaları oluşturduk. Ders kitabı, vatandaşlarımızın en önemli sorunlarından biriydi. Gençler, bir hafta sonraya kırtasiyeciden randevu alırdık, giden kitabımızı defterimize alırdık. Şimdi, son 22 yıl söylüyorum, yaklaşık 4 milyar ders kitabını ücretsiz dağıtarak bu yükü de ailelerimizin sırtından aldık" dedi.
'BİZİM KÜLTÜRÜMÜZDE ÖĞRETMENE ASLA EL KALKMAZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Öğretmenlerimizin mesleki gelişimlerini desteklemek ve özlük haklarını iyileştirmek amacıyla Anayasa Mahkemesi'nin iptali sonrası öğretmenlik meslek kanununu tekrar çıkarttık. 15 Ocak itibariyle eğitim programını tamamlayan 66 bin 658 öğretmenimiz, uzman öğretmen, 249 bin 198 öğretmenimiz de başöğretmen ünvanı alarak eğitim öğretim tazminatında yararlanmaya başladı. Uzman ve başöğretmenlerimize her ünvan için ayrı ayrı olmak üzere bir derece verdik. Yaptığımız yasal düzenlemelerle öğretmenlerimize karşı işlenen kasten yaralama, tehdit ve hakaret gibi suçlarda cezaların artmasını, böylece caydırıcılığın sağlanmasını temin ettik. Kıymetli arkadaşlar, her zaman söylüyorum, bugün tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum. Bizim kültürümüzde öğretmene asla el kalkmaz, öğretmenin eli öpülür. İster veli, ister öğretmenlerimizin evlatlarından ayrı tutmadığı öğrencisi olsun, bu durum fark etmez. Hükümet olarak şiddetle mücadele konusunda çok hassasız ve tavizsiz bir politika izliyoruz" diye konuştu.
'PAYLAŞIM PLATFORMLARININ DAHA SIKI DENETLENMESİ VE KULLANIMINA YAŞ SINIRI GETİRİLMESİ DAHİL ÇEŞİTLİ DÜZENLEMELERİ DEĞERLENDİRİYORUZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnternetin, sosyal medyanın, şiddet içerikli dizilerin ve bize yabancı popüler kültürün yaygınlaşmasıyla beraber artış gösteren olumsuz hadiselerin üzerine kararlılıkla gidiyoruz. Gençler; bir Cumhurbaşkanı olarak değil, bir baba olarak değil, bir büyüğünüz olarak özellikle sizlere rica ediyorum. Adeta yalvarırım. Sakın ha. Bu kötü alışkanlıklardan sıyrılın. Bunlara asla prim vermem. Gençlerimizin hayatını karartan zehir tacirlerine nefes aldırmayacak, hepsinin tepelerine binecek bu alçakların yakalarına yapışacağız. Toplumda veba gibi yayılan dijital ve ekran bağımlılığı da gündemimizin en üst sırasındadır. Paylaşım platformlarının daha sıkı denetlenmesi ve kullanımına yaş sınırı getirilmesi dahil çeşitli düzenlemeleri değerlendiriyoruz. Hayatımda sigara yok, alkol yok. Bu tür bağımlılıklar asla yok. Evlatlarıma, torunlarıma nasıl bunlardan sakınmalarını tavsiye ediyorsam sizlere de aynı şekilde bunlardan sakınmanızı tavsiye ediyorum. Dijital mecraların kontrolsüz, başı bozuk ve pek çok tehditle dolu ikliminde evlatlarımızı yalnız ve sahipsiz bırakamayız. Kim neler söylesin, özgürlük bahanesiyle körpe dimaların işgal ve iğdiş edilmesine seyirci kalamayız. 2025 aile yılında dijital mecra, oyun ve paylaşım platformu kaynaklı sorunlarla mücadelede yeni tedbirleri devreye alacağız" dedi.
"BİN 381 ENGELLİ ÖĞRETMENİMİZİN ATAMASINI YAPIYORUZ"
Konuşmasında engelli öğretmen adaylarına müjde veren Erdoğan, "Eğitim dünyadaki değişimlerden en fazla etkilenen alanların başında yer almaktadır. Eğitim alanında yeni trendleri yakından takip ediyor, gerekli adımları atıyoruz. Öğretmen yetiştirme modellerini inceleyerek eğitim standartlarımızı en iyi seviyeye ulaştırmak üzere milli eğitim akademisini kurduk. Akademiye kabuller ÖSYM tarafından ilki 13 Temmuz'da düzenlenecek akademi giriş sınavları ile gerçekleşecek. Öğretmen adaylarımızı mesleğe tam olarak hazırlayacak bu akademinin 14 ay sürmesini planlıyoruz. Mevcut öğretmen ve yöneticilerimizi de 5 yıllık periyotlarla akademide yapılacak alan bazlı mesleki gelişim eğitimleri ile destekleyeceğiz. Eğitimde fırsat eşitliğini yalnızca öğrencilerimiz için değil öğretmenlerimiz için de en temel ilke olarak benimsedik. Engelli öğretmenlerimizin istihdamı noktasında tüm imkanlarımızı seferber ettik. Bir müjdeyi paylaşmak istiyorum. 2025 yılında bin 381 engelli öğretmenimizin atamasını yapıyoruz. Bakanlığımız yakın zamanda duyuruya çıkacak. Tüm engelli öğretmenlerimiz için hayırlı uğurlu olsun diyor sınava girecek adaylara şimdiden başarılar diliyorum" diye konuştu.
'TÜRKİYE, AVRUPA ÜLKELERİ ARASINDA 4'ÜNCÜ SINIF DÜZEYİNDE FEN BİLİMLERİ ALANINDA 1'İNCİ, MATEMATİK ALANINDA 2'NCİ SIRADA YER ALIYOR'
Eğitimde yapılan yatırımların meyvelerinin toplanmaya başlandığının altını çizen Erdoğan, "Aralık 2023 PİSA raporuna göre Türkiye son 20 yılda matematik ve fen bilimleri alanındaki performansın istikrarlı bir şeklide arttıran 4 ülkeden biri oldu. Öte yandan geçtiğimiz yılın son ayında açıklanan TIMSS 2023 raporunda ülkemizin hem kısa hem uzun vadede eğitim performansını yükselttiği göze çarpıyor. Bu raporda bilhassa 4'üncü ve 8'inci sınıf düzeyindeki sonuçlar Türkiye'nin başarı grafiğinin yukarı yönlü seyrettiğin ortaya kokuyor. Buna göre Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında 4'üncü sınıf düzeyinde fen bilimleri alanında 1'inci, matematik alanında 2'nci sırada yer alıyor. OECD ülkeleri de dahil araştırmaya katılan tüm ülkeler arasında puanının en fazla arttıran ülke olduk. Aynı rapora göre 8'inci sınıf düzeyine OECD ülkeleri içinde puanını en fazla arttıran birinci ülke olan Türkiye 44 ülke arasında matematikte 13'üncü, fen bilimlerinde 7'nci sıraya yerleşti. Tüm alanlarda ve tüm sınıf düzeylerinde bugüne kadarki en yüksek başarı sırasını elde etmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Bu başarılar eğitim politikamızın ve çalışma yöntemlerimizin ne kadar isabetli olduğunu da açıkça gösteriyor. Son dönemde eğitim felsefemizde adeta bir paradigma revizyonuna giderek Türkiye Yüzyılı Maarif Modelini geliştirdik. Bu modeli çağın ihtiyaçları ve bilimsel gelişmeler doğrultusunda yenilikçi ve derinlikli bir anlayışla şekillendirdik. Merhum Nurettin Topçu bir yazsında şöyle diyordu. 'Alem 3 şeyin mecmuundan ibarettir. Varlık, düşünce ve hareket. Bunların hepsini kendinde toplayan insan 3 şeyin peşinde olmak için yaratılmıştır. Hakikatin, hayrın ve güzelliğin.' Biz de yeni öğretim programımızla bir yandan öğrencilerimizi akademik olarak en donanımla şeklide hayata hazırlarken, diğer yandan okuyan, düşünen, sorgulayan, hakkın, hakikatin ve güzelliğin peşinde olan nesiller yetiştirmeyi hedefliyoruz. Tüm kesimlerle istişare içinde bilimsel ve pedagojik ilkeler esası alacak şekilde hazırladığı bu model ilkokul 1'inci sınıf, ortaokul 5'inci sınıf, orta öğrenim hazırlık ve 9'uncu sınıf düzeylerinde uygulamaya başladı. Mesleğini özveri ile yapan öğretmenlerimizin desteği ile inşallah bilgili karakterli şuurlu bir gençliği yarınların Türkiye'sine kazandırmış olacağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının ardından kurdele kesimi yapılırken katılımcılar ve öğrencilerle hatıra fotoğrafı çekildi.
Görüntü Dökümü
----
- Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması
- Hatıra fotoğrafı çekilmesi
- Genel ve detay görüntüler
=============
2- ÇİFTLİK BANK DAVASINDA KARAR: MEHMET AYDIN VE AĞABEYİ FATİH AYDIN'A 45 BİN 376 YIL 6'ŞAR AY HAPİS CEZASI
Leyla YILDIZ / İSTANBUL, (DHA)- 'TOSUNCUK' lakaplı Mehmet Aydın ve ağabeyi Fatih Aydın'ın da aralarında bulunduğu 20 sanığın yargılandığı Çiftlik Bank davasında karar duruşmasının görülmesine sabah saatlerinde başlandı. Son sözü sorulan 'Tosuncuk' lakaplı Mehmet Aydın "Herhangi bir yalan beyanda bulunmadım. Beraatimi istiyorum" dedi. 4 binden fazla mağdurun bulunduğu Çiftlik Bank davasında kararın açıklanması için duruşmaya saat 15.00'e kadar ara verildi. Verilen aranın ardından toplanan mahkeme heyeti, Mehmet Aydın ve ağabeyi Fatih Aydın'ın 45 bin 376 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi.
Kamuoyunda 'Çiftlik Bank' olarak bilinen sistemin kurucusu oldukları gerekçesiyle tutuklanan 'Tosuncuk' lakaplı Mehmet Aydın ile kardeşi Fatih Aydın'ın da aralarında bulunduğu 20 sanığın 5 ayrı dosyadan yargılandığı davanın karar duruşmasının görülmesine sabah saatlerinde başlandı. Kartal'daki Anadolu Adliyesi 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar 'Tosuncuk' lakaplı Mehmet Aydın, Fatih Aydın, Havva Özay ve Osman Naim Kaya katıldı. 'Tosuncuk' lakaplı Mehmet Aydın ile kardeşi Fatih Aydın'ın 'Bilişim sistemleri aracılığıyla dolandırıcılık' suçundan 4 bin 414 kez olmak üzere, 'Suç örgütü kurma' ve 'Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama' suçlarından cezalandırılmaları talep edilen davanın karar duruşmasında, bazı tutuksuz sanıklar ve sanık avukatları da hazır bulundu.
'DOLANDIRMA AMACIM YOKTU'
Tutuklu Sanık Mehmet Aydın savunmasında, "Yazılı savunmam oldu detaylı şekilde. Ben dolandırmak kastıyla yapmadım; kimseyi de dolandırmadım. Benim dolandırma amacım yoktu. Devlet mal varlığıma el koyduğu için zararları ödeyemedim. El konulan param faizli duruyor onunla karşılanabilir. Tutuklu Sanık Fatih Aydın ise savunmasında, "Daha önce savunmamı yapmıştım. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.
'BERAATİMİ TALEP EDİYORUM'
Tutuklu sanık Osman Naim Kaya ise savunmasında, "Hiçbir şekilde firar ve kaçak durumda olmadım. Ben mahkemenin orada da burada da tahliye olduğumda dolayısıyla Mehmet Aydın ile internet aracılığıyla tanıştım. Mehmet Aydın'ın Türkiye'deki işleriyle alakam yoktur. Emir alışverişim olmadı. Beraatimi talep ediyorum" dedi. Tutuklu Sanık Havva Özay ise, "Başkanım örgütle alakam yoktur. Hesabıma gelen paralar kumarhaneden gelmiştir. Beraatimi talep ediyorum" şeklinde konuştu.
'ÇİFTİK BANK'TA ÇALIŞMAYA BAŞLADIĞIMDA ÖĞRENCİYDİM'
Tutuklu sanık Koray Hasgül ise SEGBİS sistemiyle katıldığı duruşmada savunma yaptı. Hasgül savunmasında "Sayın hakim Çiftlik Bank'ta çalışmaya başladığımda öğrenciydim. Para kazanmak için girmiştim. Ben kendi dahilimde ve irademle hareket etmedim. Talimatla hareket ettim. Kişilerin maaşlarını ödemede yardımcı oldum. Hesabıma da maaşım haricinde bir kuruş para geçmemiştir. Önce tahliyemi sonra beraatimi talep ediyorum" dedi. Bir önceki celsede tahliye edilen Cafer Çolak savunmasında, "Dün geceden beri yazıyorlar. "Ben yarın mahkemedeyim benim vicdanım rahat" dedim. Benim hayatım yok. Psikolojim bozuldu. Çocuğuma vakit ayıramıyorum. Evime ekmek götüreceğim. Benim ailemde karakola giden insan yok ben içeri girdim beraatimi istiyorum" dedi.
'HERHANGİ BİR YALAN BEYANDA BULUNMADIM'
Karar açıklanmadan önce son sözünü söyleyen Mehmet Aydın, "Herhangi bir yalan beyanda bulunmadım müştekilere. Beraatimi istiyorum" derken, Fatih Aydın ise, "Ben hiçbir örgüte üye değilim. Sanıkları dinlediniz. Sanıklardan çoğu beni tanımıyor. Ben de çoğunu tanımıyorum. Beraatimi talep ediyorum." cümlelerini kullandı. Osman Naim Kaya ise, "Beraatimi talep ediyorum" derken, Havva Özay ise, "Örgütle hiçbir alakam yoktur beraatimi talep ediyorum" dedi. Mahkeme kararını açıklamak için saat 15.00'e kadar duruşmaya ara verdi.
45 BİN 376 YIL 6’ŞAR AY HAPİS CEZASI
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti tutuklu sanıklar 'Tosuncuk' lakaplı Mehmet Aydın ile kardeşi Fatih Aydın'ı, 'Bilişim sistemleri aracılığıyla dolandırıcılık', 'Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama' ve "Örgüt yöneticiliği' suçlarından 45 bin 376 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırdı. Mehmet ve Fatih Aydın 496 milyon 64 bin lira adli para cezasına çarptırılırken, bu cezanın 24 ay taksitle ödenmesine hükmedildi.
AYRI AYRI SUÇLARDAN BERAAT
Mahkeme heyeti sanıklar Düzgün Genç, Serdal Dostdoğru, Kalender Kemal, Faruk Cangül, Hakkı Cangül, Niyazi Karakoç, Osman Naim Kaya ve Cafer Çolak'ın 'Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında dolandırıcılık' suçundan ayrı ayrı beraatlerine karar verdi. Sanıklardan Düzgün Genç, Serdal Dostdoğru, Kalender Kemal, Niyazi Karakoç, Osman Naim Kaya'nın aynı zamanda 'Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama' suçundan da ayrı ayrı beraatine karar verildi. Heyet tutuklu sanık Cudi Cumhur Yurdakul'un 'Adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında hırsızlık' suçundan, sanıklar Mehmet Aydın, Fatih Aydın, Fehmi Suat Emur, Ahmet Furkan Ferman, Savaş Yıkılmaz, Koray Hasgül, Cudi Cumhur Yurdakul, Hakan Soysal ve Umeyr Karakoç'un bir kısım müştekiler yönünden 'Nitelikli dolandırıcılık' suçundan ayrı ayrı beraatlerine hükmetti.
2 KİŞİ TAHLİYE EDİLDİ
Mahkeme heyeti, sanıklar Mehmet Aydın, Fatih Aydın ve Koray Hasgül'ün tutukluluk hallerinin devamına karar verirken, tutuklu sanıklar Havva Özay ve Osman Naim Kaya'nın ise tahliye edilmesine karar verdi.
İDDİANAMEDEN
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan Çiftlik Bank davasına ait 5 ayrı iddianamede, Mehmet Aydın ile Fatih Aydın hakkında 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme', 'Bilişim sistemlerini araç olarak kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık' ve 'Ticari şirketlerin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık' suçlarından 4 bin 582 kişiyi mağdur ettikleri gerekçesiyle 25 bin 699 yıldan 85 bin 646 yıla kadar hapis cezası istenmişti. İddianamelerde, Aydın kardeşlerin yanı sıra 18 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezası talep edilmişti. Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi, 15 Eylül 2023'te görülen duruşmada 4 dosyanın ana davayla birleştirilmesine karar vermişti. (DHA)Görüntü Dökümü
----
ARŞİV
=========
3 - YENİDOĞAN ÇETESİ SANIKLARINDAN DOKTOR İLKER GÖNEN İSTANBUL'DA TOPRAĞA VERİLDİ
Gülseren KARAPINAR-Emir BENLİOĞLU/İSTANBUL,(DHA)-ANTALYA'da tutuklu bulunduğu cezaevindeki koğuşunda bileklerini keserek intihar eden Yenidoğan Çetesi davası sanıklarından Doktor İlker Gönen'in (44) cenazesi İstanbul'da toprağa verildi.
Antalya Döşemealtı YG Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan Yenidoğan Çetesi davası sanıklarından Doktor İlker Gönen, 1 Şubat'ta tek kişilik koğuşunda kırdığı çay bardağı ile intihara teşebbüs etti. Kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Gönen'in cenazesi, Antalya Adli Tıp Kurumu morgunda yapılan otopsi işlemlerinin tamamlanmasının ardından dün akşam saatlerinde ailesi ve avukatı Aydın Mantar tarafından teslim alındı. Gönen'in cenazesi toprağa verilmek üzere İstanbul'a getirildi. Cenazeye İlker Gönen'in aile yakınları, iş arkadaşları ve sevenleri katıldı. Gönen'in cenazesi, Küçükçekmece Atakent Mahallesi Hacı Ömer Çetinsaya Camii'nde ikindi namazının ardından kılınan cenaze namazı sonrasında Kilyos mezarlığına defnedildi.
'BİZ DE SÜRECİ TAKİP EDECEĞİZ'
Hakkında soruşturma açılmasına sebep olan sosyal medya paylaşımı hakkında açıklama yapan İlker Gönen'in Avukatı Aydın Mantar, "Müvekkilimin, merhumun bana hayatta en son görüşmelerimizden bir tanesinde, duruşmaların devam ettiği esnada yaşandığını iddia ettiği, söylediği bir durumdu. Ben de bununla ilgili hukuki süreci başlatmamız gerektiğini kendisine söyledim. Ancak kendisi güvenlik endişesiyle bunu yapmamam gerektiğini söyledi. Her zaman söylediğim gibi kendisi benim tanıdığım en namuslu, en iyi, en vicdanlı insandır. Ona karşı bir abi gözüyle baktığım için onun bana verdiği sözü tuttum. Ancak gelinen nokta itibariyle şu an bir soruşturma yürüyor. İntihar mı, değil mi belli değil. Dolayısıyla bu aşamada bu bilginin kıymeti olduğu kanaatiyle bunu söylemek durumunda kaldım. Zaten mutlaka intiharla ilgili soruşturma ya da bu beyanlarımı sunacağım. Çünkü kendisinin iddiası şuydu; duruşma için adliyeye götürüldükten sonra döndüğünde kaldığı hücreye bir urgan bıraklmıştı. Yani böyle ısrarla sordum, 'Küçük bir ip miydi, büyük müydü?' diye. 'Hayır. Daha kalınca bir ip' diye cevap vermişti. Yani bildiğimiz, belki intihara düşündürecek bir ip. Dolayısıyla bunda bir psikolojik baskı olduğu için, bunda bir suç olduğu için, biz de hukuki işlem başlatmayı istedik. Ancak kendisi, kendi güvenliğini gerekçe göstererek bunun sadece ikimiz arasında kalması yönünde bana söz verdirdi. Ben bunu biliyorken, bildiğim bir şeyi, şu an yürütülen soruşturmaya bir faydası olması amacıyla söyledim. Zaten bu soruşturmada, intiharla ilgili yürütülen soruşturmada mutlaka beyanda bulunulacak. Doğrudan bir karar verilmiş değil. İlk bulgular intihar yönünde. Biz evrak görmeden, dosya görmeden, adli tıp süreci işletilmeden bir şey dememiz pek mümkün değil. Dolayısıyla biz de süreci takip edeceğiz. Adli Tıp otopsi raporlarını takip edeceğiz. İntihar mı, değil mi, intihara yönlendirme mi? Bunun hepsini biz de asıl soruşturma yürütüldükten sonra öğreneceğiz.
'TANIK OLARAK ÇAĞIRILMAYI BEKLİYORUM'
Gönen'in ailesine ve kendisine geç haber verildiğini söyleyen Avukat Mantar, "Merhumun bana aktardığı bilgiyi, aslında doğruyu, bu soruşturmayı belki aydınlatabilmek için ben zaten belki tanık olarak çağırılmayı bekliyordum. Çünkü kendi talebim de bu yöndeydi. Tanık olarak bu dosyada benim söyleyeceklerim, en azından avukat görüş odasında olduğu için herhangi bir kayıt altına alınmayan, bu bana iddia ettiği bilgiyi aktarmaktan ibaret. Dolayısıyla bunun ne yanıltmakla bir ilgisi var, ne de manipüle etmekle. Ben tamamen yardımcı olmaya çalışıyorum. Ben ilk günden, ilk andan itibaren oradaydım. İlk andan kastımız şu. Bizim de basından öğrenebildiğimiz kadarıyla 15.38'de panik butonuna basıldığı, 16.00 ölüm saati. Ancak ailesi 4 buçuk saat sonra, 20.31'de aranıyor. 20.32'de de ben aranıyorum. Telefon kayıtları ortada. Ben bunların hepsiyle birlikte gideceğim. Çünkü 4 buçuk saat haber verilmemiş olması da ister istemez ailesinde, kamuoyunda bir soru işareti yaratıyor. Bu soru işaretlerini giderebilmek için ivedilikle gittim. Ben gittiğimde otopsi de yapılmıştı. Akşam 22.30-23.00 saatlerinde otopsi işlemi de yapılmıştı. Ona iştirak edemedik, katılamadık henüz. Pazar günü nöbetçi, tabii ki başka nöbet sistemi olduğu için ilçe jandarmadır, il jandarmadır, adliyede de bir önceki nöbetçilerden dolayı pek fazla bilgi alamadım. Neredeyse hiç bilgi bana ibraz edilmedi. Bundan da muzdaribim onu da söyleyeyim. Ancak bu saatten sonra cenaze için buradayız. Cenazeden sonra tekrar Antalya'ya gidip dosyayla ilgili teferruatlı bilgiye ulaşmaya çalışacağım" dedi.
Görüntü Dökümü
---------
- Cenazeden görüntüler
- Cenaze namazının kılınması
- Genel ve detay görüntüler
- Avukat Aydın Mantar röp.
- Cenazenin götürülmesi
=============
4- SABİHA GÖKÇEN HAVALİMANI'NDAN YAPILACAK BAZI UÇUŞLAR İPTAL EDİLDİ
İbrahim YILDIZ/İSTANBUL, (DHA)-İstanbul'da Çarşamba ve Perşembe günü beklenen olumsuz hava koşulları nedeniyle Sabiha Gökçen Havalimanı'nda planlanan uçuşların yüzde 10 oranında iptal edileceği duyuruldu.
Havaalanı İşletme ve Havacılık Endüstrileri A.Ş. (HEAŞ) tarafından yapılan açıklamada, "Sabiha Gökçen Havalimanında beklenen olumsuz meteorolojik koşullar nedeniyle, 05.02.2025 ve 06.02.2025 tarihlerinde uçuşlar yüzde 10 oranında iptal edilecektir. Tüm yolcuların uçuşları ile ilgili son durumu, ilgili havayolunun internet siteleri ve çağrı merkezlerinden takip etmesi tavsiye edilmektedir" denildi. (DHA)
=============
5- CHP İSTANBUL İL BAŞKANLIĞINDAN OKULLARIN İKİNCİ DÖNEMİNE İLİŞKİN BASIN AÇIKLAMASI
Canan İLARSLAN-Hadican EROL / İSTANBUL, (DHA)- CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığınca, 2024-2025 eğitim öğretim yılının ikinci döneminin başlamasına ilişkin basın açıklaması yapıldı.
CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda 2024-2025 eğitim ve öğretim yılının ikinci döneminin başlamasına ilişkin basın toplantısı düzenlendi. Basın açıklamasını İl Başkanlığı adına İl Başkan Yardımcısı Ali Ekber Cömert ve İstanbul 1'inci Bölge İl Eğitim Sekreteri Fatma Öncü yaptı.
'OKULLARIN VE YURTLARIN GÜVENLİĞİNİ BİR KEZ DAHA DÜŞÜNMELİYİZ'
Bolu Kartalkaya'daki yangında hayatını kaybeden 36 öğrencinin bugün okullarında ikinci döneme başlayamadığını söyleyerek sözlerine başlayan CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Ali Ekber Cömert, "Bu felaketle birlikte okulların ve yurtların güvenliğini bir kez daha düşünmeliyiz. Defalarca uyarmamıza rağmen hiçbir tedbir alınmaması nedeniyle okul kazaları, afetler, acil durumlar, iş güvenliği, trafik güvenliği, okul güvenliği ve dış alan güvenliği gibi konulardaki yetersizlikler çocuklarımızın ve öğretmenlerimizin canına mal oluyor. Müfettişlik sisteminin tarumar edilmesiyle birlikte de okullarımız yeterince denetlenmiyor. Çocuklar için en güvenilir alanlardan biri olması gereken okullar, maalesef birçok kaza, yaralanma, şiddet ve ölüme sahne oluyor. Öyle ki 2 Eylül 'de birinci sınıfa başlayacak olan Miray Aslan çocuğumuz okul bahçesinde geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti. 16 yaşındaki Mehmet Eren Parlak, arkadaşı tarafından okulda tabancasıyla vurularak öldürüldü. Sibel Turan öğretmenimiz iş güvenliği ve yeterli personel olmadığı, İbrahim Oktugan öğretmenimiz ise okul güvenliği olmadığı için hayatını kaybetti" dedi.
'ÇOCUKLARIMIZ EĞİTİM HAKKINA ERİŞİMDE SIKINTI YAŞADI'
6 Şubat Kahramanmaraş ve Hatay deprem depremlerinin ikinci yıl dönümünde vefat edenleri anarak devam eden Cömert, "Depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen bölgede yaşayan yurttaşlarımızın öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin soruları hala çözülemedi. Hükümet bir yıl içinde evlere yerleşilecek sözünü tutmadı. Halkın dörtte biri hala konteyner kentlerde yaşıyor. Yetmezmiş gibi burada yaşayan öğretmenlerimizin borçları yüzünden elektrikleri kesildi. Depremde sağlam kalan okullar, kamu kurumları tarafından kullanılmaya devam edildi. Bu da imkansızlıklar içerisinde verilmeye çalışılan eğitime, birleştirilmiş okullarda daha da zora soktu. Enkaz kaldırma çalışmaları sonlanmadı. Asbest, çevre, su, hava ve toprak kirliliği devam etti. Çocuklarımız eğitim hakkına erişimde sıkıntı yaşadı. Çünkü ulaşım sorunu hala çözülmedi" ifadelerini kullandı.
'BU SORUNUN ÇÖZÜMÜNE YAKLAŞIRKEN SİYASET ÜSTÜ DAVRANMAK ZORUNDAYIZ'
Ali Ekber Cömert, "CHP olarak tüm çocuklarımızın laik, bilimsel, kamusal, parasız ve eşit eğitim hakkı hem görevde olan hem de atama bekleyen öğretmenlerimizin hakları için, çocuklarının nitelikli eğitim alabilmesi için, maddi ve manevi olarak yıpranan velilerimiz için çalışmaya ve mücadele etmeye, tüm bu sorunları gündeme getirmeye, bakanlığa görev ve sorumluluklarını hatırlatmaya devam edeceğiz. Eğitim ülkemizin en temel ve partiler üstü olması gereken bir sorunu. Bu sorunun çözümüne yaklaşırken siyaset üstü davranmak zorundayız. Dolayısıyla İstanbul'da yaşanan bunca ağır sorunlara karşılık İBB başta olmak üzere bütün yerel yöneticilerimiz duyarlı bir biçimde sorumluluk alarak, bu sorunu azaltmaya ve çözmeye katkı sunmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
-----------
CHP İl Binası Genel ve detay görüntüler
CHP İl Başkan Yardımcısı Ali Ekber Cömert'in açıklaması
==============
6- BAHÇELİEVLER'DE TAKİP ETTİĞİ HUSUMETLİSİNE KURŞUN YAĞDIRDI: 3 YARALI
Baran AKKAYA/İSTANBUL,(DHA)-BAHÇELİEVLER’de husumetlisini takip eden bir kişi, oto lastik dükkanı önünde silahla ateş etmeye başladı. Silahlı saldırıda iş yeri sahibiyle dükkanda bulunan 2 kişi yaralandı. Saldırganın olay yerinden kaçtığı anlar iş yeri kamerasına saniye saniye yansıdı.
Olay, gece saatlerinde Şirinevler Mahallesi Dereboyu Caddesi'nde meydana geldi. İddiaya göre Veysel Çağrı, caddede bulunan, arkadaşı Murat E.'ye ait oto lastik dükkanına gitti. Dükkanda sohbet ettikleri sırada Veysel Çağrı'yı takip eden husumetlisi belindeki silahla dükkana geldi. Bu sırada ateş etmeye başlayan saldırgan, dükkanda bulunan Veysel Çağrı, iş yeri sahibi Murat E. ve Nizar A.'nın yaralanmasına neden oldu. Saldırgan silahlı saldırının ardından olay yerinden koşarak kaçtı. Mahalle sakinlerinin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralılar olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından ambulanslarla hastaneye kaldırıldı. Polis eklipleri kaçan silahlı saldırganı yakalamak için çalışma başlattı.
SALDIRI ANI KAMERADA
Silahlı saldırı anı iş yerinin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.Görüntülerde elindeki silahla iş yeri önüne hızlı adımlarla gelen saldırganın cebinden silah çıkardığı görülüyor. Silahla iş yerine defalarca ateş eden saldırgan koşarak olay yerinden uzaklaşıyor. (DHA)
Görüntü Dökümü
---------------
(Güvenlik kamerası)
-Silahlı saldırı anı
(Cep telefonu)
-Saldırı sonrası olay yerine gelen ekipler
-Saldırının yaşandığı cadde
(Aktüel)
-Olayın yaşandığı caddeden görüntü
============
7- ESENYURT'TA HIRSIZLIKLA SUÇLANAN MÜŞTERİ ÇALIŞANLARA BAĞIRDI; 'KİMSENİN 5 KURUŞUNDA GÖZÜM YOK'
Veysel TİMDU / İSTANBUL, (DHA)- ESENYURT'ta alışveriş için gittiği markette hırsızlıkla suçlanan müşterinin üstü arandı. Üzerinde herhangi bir ürün bulunmayan müşteri duruma sinirlenerek çalışanlara bağırdı. O anları başka bir müşteri cep telefonuyla kaydetti
Olay, Akşemsettin Mahallesi'nde meydana geldi. Markete giden bir kadın reyon ve rafları incelerken, iddiaya göre hırsızlıkla suçlandı. Suçlamaları reddeden kadının üzerinde arama yapıldı. Üzerinden ürün çıkmayan kadın duruma sinirlenerek market çalışanlarına bağırmaya başladı. Çalışanlar kadını sakinleştirmeye çalışsa da başarılı olamadı. Kadın müşteri çalışanlara 'Kimsenin 5 kuruşunda gözüm yok benim. Siz kimsiniz. Ben parayla poşet bile aldım' diye bağırdı. Araya giren başka bir müşteri de market çalışanlarının tavrını eleştirince tartışma büyüdü. 2 müşteri de çevredekiler tarafından sakinleştirilerek dışarı çıkartıldı. Kadın marketin dışında bir süre bağırdıktan sonra olay yerinden uzaklaştı.
Görüntü Dökümü:
--------------------
(Cep telefonu)
-Suçlanan müşteri ve tepkisi
-Müşteri ile iş yerindekiler arasındaki diyaloglar
-Başka bir müşterinin çalışanlarla tartışması
================
8- AVCILAR'DA POLİSTEN MODİFİYE ARAÇLARA CEZA
İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)- AVCILAR'da D100 karayolu yanında modifiye ve ses sistemi bulunduran araçlara yönelik yapılan denetimlerde sürücülere ceza yazıldı.
Polis ekipleri D-100 Karayolu yan yolu üzerindeki İSKİ Arıtma Tesisi yanındaki alanda kanuna aykırı şekilde modifiye edilmiş ve ses sistemi bulunduran araçlara yönelik uygulama gerçekleştirdi. Yapılan denetimlerde, ekiplerin durdurduğu 7 araçta Karayolları Trafik Kanunu'na aykırılık tespit edildi. Araçların E.K., E.Ü, B.E.K., B.K., R.A., T.E.Y. ve C.A. isimli sürücülere kanunun 'İzinsiz reklam-logo kullanmak', 'Cam filmi', 'Teknik değişiklik', 'Muayenesiz araçla trafiğe çıkmak' ve 'Yönetmeliğe aykırı müzik cihazı bulundurmak ve kullanmak' maddelerinden 18 adet ayrı tutanak ile toplamda 20 bin 222 lira idari para cezası uygulandı. İncelenen araçlardan 1'i ise trafikten men edildi. (DHA)
Görüntü Dökümü:
-Denetimden görüntüler
- yapılan alanda yapılan uygulama ve ceza işlemi
================
9- KAĞITHANE'DE YÜK SEPETİNİN HALATI KOPTU, 1 KİŞİ YARALANDI
Yılmaz OKUR / İSTANBUL, (DHA)- KAĞITHANE'DE tekstil atölyesine malzeme çekmek için 4 katlı binanın 4. katına kurulan yük sepetinin halatı koptu. Halatın kopmasıyla sepet, o sırada kaldırımda bulunan 2 kişinin üzerine düştü. Kazada Kadir Köksal yaralandı; 1 kişi ise kazayı yara almadan atlattı.
Olay saat 14.30 sıralarında Hamidiye Mahallesi Fazilet Caddesi'nde bulunan ve tekstil atölyesi olarak kullanılan 4 katlı binada meydana geldi. İddiaya göre, tekstil atölyesine malzeme çekmek için binanın dördüncü katına kurulan yük sepetinin halatı koptu. Halatı kopan sepet, o sırada kaldırımda bulunan 2 kişinin üzerine düştü. Kazada Kadir Köksal yaralandı; 1 kişi se kazayı yara almadan atlattı.
Haber verilmesi üzerine olay yerine itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Polis çevrede güvenlik önlemi alırken, sağlık ekipleri yaralı Kadir Köksal'ı olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından Seyrantepe Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırarak tedavi altına aldı.Olayla ilgili inceleme sürüyor.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Sepet düştükten sonra toplanan kalabalık
-Ambulans, itfaiye ve polisin olay yerine gelişi
-Halatı koparak düşen sepet
-Yük sepetinin bağlandığı 4. Kattaki demirler
-Genel ve detay görüntüler
============