1) ÖZGÜR ÖZEL: GERÇEK BEKA SORUNU BİR ÜLKENİN GENÇLERİNİN, GELİŞMİŞ ÜLKELERDE HAYAL KURMASIDIR
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Gerçek beka sorunu bir ülkenin gençlerinin, dünyanın gelişmiş ülkelerinde hayal kurmasıdır. Elbette şartlar kötü olabilir. Vize sorunları bunaltıyor olabilir. Dünyanın diğer ülkeleri bugün için insana cazip geliyor olabilir. Ama şunu biliniz ki dünyanın en kıymetli ülkesinde, en güzel coğrafyasında ve toprakları en ağır bedeller ödenerek kurtarılmış bir ülkede yaşıyoruz" dedi.
İzmir Kemalpaşa'da Hasan Türkmen Anadolu Lisesi'nin açılışı ve Kemalpaşa Belediyesi Toplu Açılış ve Temel Atma Töreni, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in katılımıyla yapıldı. Hasan Türkmen Anadolu Lisesi'nin açılışına İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Cemil Tugay, Kemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Türkmen, il ve ilçe belediye başkanları katıldı. Buradaki konuşmasında "Siyaset girdiğinde dirliğin, düzenin bozulacağı 3 yer var" diyen Özgür Özel, "Bunlar ibadethane olan cami ya da cemevi, ordu ve okul. Buralarda öğretmenlerin kontrolünde her görüş olmalı. Siyaset yapacak dünya kadar yer var. O yüzden kamu kurumları, resmi açılışlar siyasetçilerin siyasete ara verdikleri, başka şeyleri konuşabildikleri yerler olmalı, diye düşünüyorum. Hasan kardeşimiz 30 yaşında bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Bundan 7 yıl önce yurt dışında eğitim görmüş ama Türkiye'ye dönmüş. Burada çok güzel hizmetler yapacakken, çok güzel bir hayat sunacakken maalesef trafik kazasında kaybettik. Belediye Başkanımız Mehmet Türkmen'in eşinin evladı şimdi hepimizin evladı olan Hasan kardeşim askerliğini, her Mustafa Kemalpaşalı'nın hayalini süsleyeceği şekilde Anıtkabir'deki muhafız alayında yapmış. Muhafız alayında askerliğini o kadar güzel yapmış ki taburcu olurken Anıtkabir'de 20 günde bir değiştirilen bayrak, göndere indirildiğinde komutanı tarafından kendisine hediye edilmiş" ifadelerini kullandı.
'ADINI TAŞIYAN OKULDA DALGALANACAK'
Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O bayrağı üç kere almış, katlamış, öpmüş, alnına koymuş ve gururla evine getirmiş. Şimdi o bayrak, her öğrenci 'Ben Hasan Türkmen'de okuyorum' dedikçe ailesinin yüreklerindeki acı birazcık daha azalacak olan ve hepimizi gururlandıran bu binaya asılmış durumda. Hasan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü beklediği askerliği boyunca Anıtkabir'de dalgalanan bayrak, bundan sonra onun adını taşıyan okulda dalgalanacak. 3 Ağustos 2014-29 Ağustos 2014 arası 26 gün boyunca bayrak Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kabrinin üzerinde bütün Ankara'dan görünen şekilde ve gururla dalgalandı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün buraya geldiği 8 Eylül günü işgal bayraklarının indirilip Türk bayraklarının çekildiği, acının durduğu gün oldu. Artık Hasan'ın yası, bu okulun öğrencilerinin cıvıl cıvıl seslerinde, mutlu yüreklerinde en mutlu yarınlarında yaşayacak."
'DÜNYANIN GELİŞMİŞ ÜLKELERİNDE HAYAL KURMASIDIR'
Siyasette beka tartışmalarının zaman zaman yaşandığını söyleyen Özgür Özel, "Ülke bir kere beka sorunu yaşadı. 7 işgal ordusu tarafından, işgal edildi. Birileri tarafından masalarda taksim edildi. Beka sorunu ortaya çıkınca bu okuldaki herkesin büyük dedeleri bu ülke için canını vermek adına bir an için gözlerini kırpmadı. Bu ülkeyi beka sorunundan kurtardılar. Şimdi yabancı gelişmiş ülkelerin, Türkiye'de hayal kurmaları beka sorunu değildir. Yine kurarlarsa başlarına ne geleceğini hep birlikte biliyoruz. Dedemizden, ninemizden geri durmayız. Ama gerçek beka sorunu bir ülkenin gençlerinin, dünyanın gelişmiş ülkelerinde hayal kurmasıdır. Elbette şartlar kötü olabilir. Vize sorunları bunaltıyor olabilir. Dünyanın diğer ülkeleri bugün için insana cazip geliyor olabilir. Ama şunu biliniz ki dünyanın en kıymetli ülkesinde, en güzel coğrafyasında ve toprakları en ağır bedeller ödenerek kurtarılmış bir ülkede yaşıyoruz. Bu ülke Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurtarıldıktan sonra hiçbir şey yoktu. En çok da mühendis, mimar yetiştirecek, fabrika, banka kuracak iyi yetişmiş gençler yoktu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 'Öğrencilerimizi yurt dışına yollayacağız. Gidip tahsil yapıp geri gelecekler. Burada fabrikalar, bankalar kuracaklar. Bu ülkeyi kalkındıracaklar' dedi. Arkadaşları, 'Buna kalkışmayalım. Cebine para vereceğiz. Almanya'ya yollayacağız. Üniversiteyi bitirecek mühendis olacak. Hazır yetişmiş elemana, Almanlar iyi maaş verecekler, orada kalacaklar. Gencimizden de olacağız paramızdan da olacağız' dedi. Atatürk ise 'Görürsünüz dönecekler' cevabını verdi" diye konuştu.
'HİKAYE SOKAKTA YAZILIR'
Özel toplu açılış törenindeki konuşmasında ise CHP olarak Ankara merkezli bir ittifak yapmadıklarını belirterek, şunları söyledi:
"Ama sahada, sokakta, meydanda bir ittifaka ihtiyaç var. Bu ittifakın da adı Türkiye ittifakıdır demiştik. Meydan meydan gezmiş, 105 miting ile Türkiye ittifakını büyütmüştük. Bizler Türkiye ittifakını konuştuğumuzda başta anlamayanlar, sloganını küçümseyenler, sonra bu ittifakın nasıl büyüdüğünü, nasıl güçlendiğini gördüler. İzmir'de 30 belediyeye ve bir büyükşehre 31 aday gösterdiğimizde birileri hayal kuruyordu. 'Cumhuriyet Halk Partisi birbirine düşecek, belediyelerin yarısını kaybedecek' diyorlardı. Hizmet için geldiklerine inandığımız adaylarımıza güvendik. Gösterdiğimiz 31 adayın 29'unu, 30 belediyenin 28'ini kazandığımızı, İzmir Büyükşehri kazandığımızı gördüler. Bugün İzmir'de görev yapan 29 belediye başkanım Cemil Tugay başkanımızın kaptanlığında 28 ilçe belediye başkanım maaşları dağıtamasın diye bir gün önce 1,7 milyar belediyeden kesen bir anlayış var. CHP başarısız olacak öyle mi? Millet bu kötülüğü görmüyor mu? Bir gün sonra çare bulunuyor. Maaşlar ödeniyor. Hizmetler devam ediyor. İzmir'e sahip çıkıyoruz."
CHP'li belediyelerin yaptığı icraatlardan bahseden Özgür Özel, "Türkiye'de 35 günde 38 Kent Lokantası açtık. Her ay bir yurt yapıyoruz. Süt yardımı, et yardımı, doğal gaz yardımı gibi aklınıza gelen gelmeyen her şeyi yapıyoruz. Anketler çıktı. CHP belediyeciliğinden memnuniyet yüzde 58. Seçim günü Türkiye ortalaması yüzde 38 oy aldık. Kreş de yapacağız, okul da yapacağız, Kent Lokantası da yapacağız. Yardımları da sürdüreceğiz. Ankette memnuniyet konusunda konserler öne çıkıyor. 'İsraf' deniyor ama insanların güzel gün geçirecek parası yok. 9 ayda yapılan tüm yardımlar önemli ama konserler de çok önemli" dedi.
'MÜCADELE ETMEYE KARARLIYIZ'
Sosyal Güvenlik Kurumu'nun çok fazla alacağı olduğunu söyleyen Özel, şöyle devam etti:
"Yüzde 10'u belediyelerin, yüzde 90'ı şirketlerin. Tayyip Bey gelmeden önce bir emekli, en düşük maaşıyla 8 çeyrek altın alıyordu. Son verdiği emekli maaşıyla 2,5 çeyrek altın alınıyor. Şu anki 14 bin 500 lira ile emekli maaşı ile 2,8 çeyrek altın alacak. Emekli, bu iktidardan önce 8 çeyrek alırken, şimdi 3 çeyrek bile alamıyor. Her ay 5 çeyrekten fazlası kayıp. Asgari ücretli, bu iktidar geldiğinde 7 çeyrek altın alıyordu. Geçen ay verdiği maaşla ancak 3,5 çeyrek altın alabildi. Bana, 'SGK'nın hesabına bak' diyor. SGK'nın bütün alacağını altın hesabına vurdum. SGK'nın toplam 10 kamyon, 270 ton altın alacağı var. Bunun 30 tonu belediyelerden, 240 tonu şirketlerden kaynaklı. 30 tonluk belediye kısmından, üçte biri AK Partili belediyelerinin, Üçte ikisi CHP, İYİ Parti, Dem Parti, Yeniden Refah gibi bütün belediyelerin olmakta. Bu üçte ikisinin de yarısı AK Parti'lilerden kalan borç ve faizler. Özetle, 10 kamyonun bir kamyonu belediyelerin, bu bir kamyonun da üçte ikisi AK Parti'nin yaptığı. Önce üçte bir kamyon altını bırakın da SGK'ya kimin 9 kamyon altın borcunu vermediğini açıklayın. Kanun, '6 ayda bir SGK'nın alacakları açıklanır' diyor ama açıklayamıyor. Çünkü hepsi yandaş şirket, hepsi akrabalarının, milletvekillerinin, tanıdıklarının. Ancak o Cemil Tugay'ın parasını kesecek ki maaş ödemesin. Neden bizden faiziyle kesiyor? Yarın, 'Yandaş şirketlerin faizlerini affettim, anaparasını taksitlendirdim' şeklinde kanun getirecek. Bir grup, emekli sussun, asgari ücretli sussun istiyor. Onları susturmamaya, onları meydanlara çağırmaya ant içtik. Durmadan bu meydanları doldurmaya, emeklileri ve emekçileri çağırmaya ve mücadele etmeye kararlıyız."
Özgür Özel, konuşmasının sonunda kırmızı kart çıkararak, "Kemalpaşa'ya, asgari ücretlilere ve emeklileri yok saydığınız için kırmızı kart göstereceğiz" dedi. Özel'in ardından alanda toplanan vatandaşlar ve protokolde yer alanlar da kırmızı kart gösterdi. (DHA)
Görüntü Dökümü:
---------------------------
-Özgür Özel'in konuşması
-Genel detay ve görüntüler
Haber: Yağmur ÖNGÜN - Kamera: Gökhan KILIÇ/ İZMİR, (DHA)-
=====================================
2) REKTÖR ÖZKAN: YENİ HASTANEYİ 1,5 YIL İÇERİSİNDE AÇACAĞIZ
AKDENİZ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, yeni yapılacak 900 yatak kapasiteli hastanenin 1,5 yıl içerisinde bitirilmesini planladıklarını söyledi. Prof. Dr. Özkan, "Akdeniz Bölgesi'nin yoğun bakım ihtiyacı var. 300 yatak kapasiteli yoğun bakımı olan, 900 yataklı bu hastanenin Antalya'ya çok uzun süre nefes aldıracağını düşünüyorum" dedi.
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, 10 Ocak Çalışanlar Gazeteciler Günü dolayısıyla gazetecilerle bir araya geldi. Akdeniz Üniversitesi Sosyal Tesisleri'nde gazetecilerle buluşan Özkan, üniversitede yapılan işlere verdikleri desteklerden dolayı medya mensuplarına teşekkür edip, günlerini kutladı. Prof. Dr. Özkan, buluşmanın ardından açıklamalarda bulundu.
Akdeniz Üniversitesi'nde yeni yapılacak hastanenin mevcut hastaneye yakın olacağını söyleyen Prof. Dr. Özkan, "2024'ünün son haftasında bir ihale yapıldı ve 900 yataklı hastaneye 1,5 yıl içinde kavuşacağımızı planlıyoruz. Akdeniz Bölgesi'nin yoğun bakım ihtiyacı var. 300 yatak kapasiteli yoğun bakımı olan, 900 yataklı bu hastanenin Antalya'ya çok uzun bir süre nefes aldıracağını düşünüyorum. Antalya son teknoloji ile donatılmış bir hastaneye kavuşur, hep beraber de kurdelesini keser, hastalarımızı şifayla kavuşturacak bir ortama hepimiz kavuşuruz" dedi.
6,5 MİLYAR LİRA MALİYETİ VAR
Yeni yapılacak hastaneyle birlikte hasta sayısında artış yaşayacaklarını belirten Prof. Dr. Özkan, "Şu an bizim 1100 yataklı hastanemiz mevcut. Yüzde 60 kadar da kapasite artışı olacak. Revizyonlar yapılacak ve o hastanenin bir kısmını boşaltacağız. Cerrahi bölümünü taşımayı planlıyoruz yeni hastanemize. 6,5 milyar lira maliyeti var. Antalya'da çok ciddi yatak ihtiyacı var. Akdeniz Üniversitesi'nin çok ciddi hizmeti var. Yılda 1,5 milyon hasta takibi yapıyoruz. Ne kadar hızlı o kadar iyi" diye konuştu.
Organ nakilleriyle ilgili bilgi veren Prof. Dr. Özkan, "Bu hafta 2 kalp, böbrek ve karaciğer nakil ameliyatı yapıldı. Sayıların önemi yok. Yaptığınız iş ne kadar uzun ömürlü oldu, ne kadar katkı sağladı bu daha önemli. Komplike hastaya katkı sağlamamız çok kıymetli. Akdeniz Üniversitesi, komplike hastaları ameliyat ediyor. Deneyimiz çok üst düzeyde. Birçok nakil bekleyen hasta var. Ancak bunlar kadavradan yapılıyor. Kadavradan bize donasyon yapıldığı müddetçe, bağış yapıldığı müddetçe bunlara devam edeceğiz" dedi.
Rahim, yüz ve kol nakillerine devam edeceklerini belirten Prof. Dr. Özkan, "Rahim nakli ciddi tecrübe gerektiren, ekip işi gerektiren işler. Herkesin her yerde yapabileceği işler değil. Dünyaya baktığımız zaman Amerika'da rahim nakli sadece iki yerde yapılıyor. Bunların zaten böyle olması gerekiyor. Kadavra bağışı olduğu müddetçe yapmaya devam edeceğiz. Karaciğer, kalp nakli olmazsa hasta ölüyor. Ama yüz naklinde, rahim naklinde hasta sağlıklı ancak hayat kalitesi düşük. Hayat kalitesini artırmak adına yapıyoruz. Bu alanda çok emin adımlarla gitmek gerekiyor. Emin adımlarla gitmek adına biraz yavaşladık ama bundan sonraki süreçte kadavra bağışı olduğu sürece nakiller yapılmaya devam edecek" diye konuştu.
Denetimsiz yapılan estetik ameliyatlarla ilgili gelen soruları cevaplayan Prof. Dr. Özkan, "Estetik ameliyatların kesinlikle plastik cerrahlar ve estetik cerrahlar tarafından yapılması gerekiyor. Eğer bunu sağlayamazsak bu oranların çok daha artacağını düşünüyorum. Denetimler çok sık olmalı. Denetimler olmadığı müddetçe bu sayılar artacak. İnsanlar sadece estetik için gelmiyor. Bize onkolojiye birçok hasta geliyor. O sayıları da elbette etkileyecektir" dedi. (DHA)
Görüntü Dökümü
------------------------
-Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan'dan detaylar
-Yeni yapılacak hastanenin görüntüleri
-RÖP: Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan
Haber-Kamera: Semih ERSÖZLER- Adem AKALAN/ANTALYA, (DHA)-
=====================================
3) OGÜN SAMAST, ADLİYEDEN AYRILDI
Ogün Samast, tahliye sonrası 6'ncı kez adliyede (2)
ADLİYEDEN AYRILDI
Hrant Dink suikastının tetikçisi Ogün Samast, tahliyesinin ardından hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte silahlı terör örgütü adına suç işlemek' suçlamasıyla İstanbul 14'ncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davaya Trabzon 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde SEGBİS üzerinden katıldı. Samast, hakkında zaman aşımı nedeniyle davanın düşmesine karar verilen duruşmada savunma yaptıktan sonra adliyeden ayrıldı. (DHA)
Görüntü Dökümü
----------------------
- Ogün Samast'ın adliyeden ayrılışı
HABER KAMERA: Efnan DEMİREREN/TRABZON,(DHA)
=====================================
4) ÇÖKEN İSKELE İLE ZEMİN KATA DÜŞEN İŞÇİ, O ANLARI KAYDETTİ
BURSA'da bir inşaatın 3'üncü katındaki platform iskele çöktü. İskele ile zemin kata düşen işçi, o anları cep telefonu kamerasıyla görüntüledi.
Olay, saat 13.30 sıralarında Nilüfer ilçesi Özlüce Mahallesi'nde yapımı devam eden site inşaatında meydana geldi. 3'üncü katta çalışan işçi, üzerinde bulunduğu iskeledeki dengesizliği fark edip, cep telefonu kamerasıyla görüntü almaya başladı. Kısa bir süre sonra platform iskele, üzerindeki 2 işçiyle beraber büyük bir gürültüyle zemin kata düştü. İşçiler hafif yaralanırken, o anlar cep telefonu kamerasına yansıdı. İhbarla olay yerine sevk edilen sağlık ekiplerince müdahaleleri yapılan işçilerin durumunun iyi olduğu öğrenildi. (DHA)
Görüntü Dökümü
------------------------
-İnşaat işçisinin cep telefonu kamerasıyla çekilen görüntüler
-Platformun çökme anı
-Haber:Memet Can YEŞİLBAŞ -Kamera: BURSA, (DHA)
=====================================
5) DEFİNE KAZISINDA FOTOKAPANA YAKALANDILAR
SAKARYA'nın Taraklı ilçesinde define kazısı yapmak isteyen şüpheliler fotokapan tarafından görüntülendi. Kazı yapan 11 şüpheli jandarma ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı.
Olay, Hacıyakup Mahallesi'nde meydana geldi. Define aramak amacıyla ormanda kaçak kazı yapan 11 şüpheli, jandarma ekiplerinin düzenlediği operasyonla yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilerin kazı yapmak için yaptıkları çalışmalara ait görüntülerde fotokapana yansıdı.
Jandarma ekipleri tarafından gözaltına alınan M.T.(53), Ö.K.(35), M.C.(49), Y.Ç.(36), M.A.B.(23), Z.Ç.(27), İ.K.(20), İ.U.(50), K.U.(39), A.A.(50), M.S.(60) işlemleri için İlçe Jandarma Komutanlığına götürüldü. Olay yerinde kazı yapmak isteyenlere ait kürek ve kazmalar ele geçirildi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor. (DHA)
Görüntü Dökümü
------------------------
-Fotokapana yansıyan görüntüler
HABER. İsa ÇİÇEK/TARAKLI(Sakarya),(DHA)
=====================================
6) SİLAHI GÖRÜNCE KATİLİNİN ELİNİ TUTUP DİRENMİŞ
AFYONKARAHİSAR'da Mustafa Akbuğa'nın (51), devlet hastanesi koridorunda Derya Kozan'ı (37) tabancayla öldürüp intihar ettiği olayın güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Görüntüde, tabanca ve şarjörünü ayrı ceplerden çıkaran Akbuğa'yı fark eden Kozan'ın karşı koymak için elini tutmaya çalıştığı anlar yer aldı.
Olay, 7 Ocak'ta saat 18.30 sıralarında, Afyonkarahisar Devlet Hastanesi B Blok'ta meydana geldi. Hastanenin kantininde çalışan Derya Kozan, daha önce başka iş yerinde birlikte çalıştığı Mustafa Akbuğa ile koridorda karşılaştı. Kısa süreli tartışmanın ardından Mustafa Akbuğa, üzerindeki tabancayla Derya Kozan'a 2 el ateş etti. Mustafa Akbuğa, daha sonra namluyu kendi başına doğrultup tetiği çekti. Derya Kozan, olay yerinde yaşamını yitirirken, Mustafa Akbuğa ise yaralandı. Yoğun bakım ünitesinde tedaviye alınan Mustafa Akbuğa da 8 Ocak'ta öldü.
Soruşturma sürerken olay anına ait görüntüler ortaya çıktı. Kamera kayıtlarında, koridorda bir süre Derya Kozan ve Mustafa Akbuğa'nın konuştuğu, daha sonra Akbuğa'nın tabancayı sağ eliyle ceketinin iç cebinden, şarjörü de sol eliyle dış cebinden çıkardığı görüldü. Tabancayı fark eden Kozan'ın karşı koymak için Akbuğa'nın elini tuttuğu, bu sırada mermiyi namluya süren Akbuğa'nın Kozan'ı savurarak düşürdüğü görüntülere yansıdı. Akbuğa'nın, Kozan'ın başını duvara yaslayıp, tetiği çektikten sonra kalbine nişan alarak ateş ettiği, ardından kendi başına ateş ettiği anlar da görüntülerde yer aldı. (DHA)
Görüntü Dökümü
-------------------------
-Olay anı güvenlik kamerası görüntüsü
-Hastaneden arşiv görüntü
Haber-Kamera: Ali Fuat GÜÇLÜER/AFYONKARAHİSAR, (DHA)
=====================================
7) HADRİANOPOLİS ANTİK KENTİ'NDE 5'İNCİ YÜZYILA AİT OYUN TAŞLARI BULUNDU
KARABÜK'teki, 'Karadeniz'in Zeugması' olarak adlandırılan Hadrianopolis Antik Kenti'nde 'Geleceğe Miras Projesi' kapsamında gerçekleştirilen çalışmalarda, 5'inci yüzyıla ait olduğu değerlendirilen, bugünkü amiral battı ve dama benzeri strateji oyunlarında kullanılan taşlar gün yüzüne çıkarıldı.
Eskipazar ilçesi Budaklar köyünde milattan önce 1'inci yüzyılda kurulduğu ve milattan sonra 8'inci yüzyıla kadar yerleşim amacıyla kullanıldığı tahmin edilen Hadrianopolis Antik Kenti'nde arkeolojik kazı çalışmaları sürüyor. Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ersin Çelikbaş başkanlığında yürütülen çalışmalarda, bugüne kadar antik kentin askeri ve sosyal yaşantısına ışık tutacak önemli bulgular elde edildi. Özellikle mozaikleriyle ünlü olan antik kentte, kiliseler, hamamlar, tiyatro, kaya mezarları, surlar ve çeşitli anıtsal yapılar keşfedildi.
ASKERİ STRATEJİ VE OYUNLAR
Kazı çalışmalarında son olarak 'Ludus Latrunculi' ve 'Duodecim Scripta' oyunlarında kullanılan taşlar bulundu. Yuvarlak disk biçimindeki oyun taşlarının üzerinde 4 ve 8 kollu semboller, oyunların stratejik amaçlı olduğunu gösteriyor. Taş oyunlarının, askeri strateji öğrenmeye yönelik olduğu düşünülüyor.
Doç. Dr. Ersin Çelikbaş, buluntuların milattan sonra 5'inci yüzyıla ait olduğunu belirterek, "Bu oyunlar genellikle askerler tarafından oynanırdı. Askerler, strateji yeteneklerini geliştirmek için bu tür oyunlardan faydalanıyordu. Ele geçirilen taşlar, antik dönemde bu oyunların ne kadar önemli olduğunu ve askeri karargahın Hadrianopolis'teki uzun süreli varlığını ortaya koyuyor" dedi.
ANTİK OYUNLAR VE MODERN BENZERLİKLER
Çelikbaş, antik dönemdeki bu oyunların günümüzdeki dama, amiral battı ve hatta dijital strateji oyunlarıyla benzerlik taşıdığını ifade ederek, "Günümüzde bu oyunların dijital versiyonlarını görüyoruz. Antik dönemden günümüze isimler değişse de stratejiye dayalı oyunların temelinde benzer bir yapı olduğunu söyleyebiliriz" diye konuştu. (DHA)
Görüntü Dökümü
----------------------------
-Kazı alanından görüntü
-Gün yüzüne çıkarılan tarihi eserler
-Röportaj
Haber:Murat ÖZELCİ/ESKİPAZAR (Karabük), (DHA)
=====================================