16 Ocak 2025 PerÅŸembe
DOLAR 35.43 ₺
EURO 36.64 ₺
STERLIN 43.53 ₺
G.ALTIN 3,100.08 ₺
BTC 100,233.49 $
ETH 3,409.71 $
BÄ°ST 9,866.73
ads
ads

DHA Görüntülü Yurt Haber Bülteni - 12

GündemYerel 3
Yayınlama: 16 Ocak 2025 Perşembe 19:04 Kaynak: Demirören Haber Ajansı

DHA Görüntülü Yurt Haber Bülteni - 12
ads

1) CHP'Lİ YÜCEL HUKUKUN BU ALÇAKÇA SALDIRIYA EN AĞIR ŞEKİLDE CEZA VERECEĞİNİ İNANIYORUZ

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel, Kayseri'de CHP üyesi Şerafettin Bahadır'ın darbedilip, silahla yaralanması davasına ilişkin, Hukukun bu alçakça saldırıya en ağır şekilde ceza vereceğini inanıyoruz, düşünüyoruz dedi.

Deniz Yücel, Kayseri'de 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimi öncesi 'Topal' şarkısını çalıp, oynadığı için CHP üyesi Şerafettin Bahadır'ı otomobilinin önünü kesip, silahla yaraladıkları iddiasıyla Pınarbaşı ilçesinin önceki dönem belediye başkanı Menduh Uzunluoğlu'nun kardeşi Ejder (63) ve yeğeni Mehmet Uzunluoğlu'nun (48) tutuklu yargılandığı davanın 2'nci duruşmasını takip etmek üzere Kayseri'ye geldi.

Kayseri 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yoğun güvenlik önlemleri altında görülen ve eksikliklerin giderilmesi için ertelenen duruşmanın ardından CHP İl Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenleyen Yücel, Bugün 31 Mart yerel seçimlerinde Kayseri Pınarbaşı ilçesinde yapılan seçimde belediye başkan adayımız Sayın Deniz Yağan, şu anda belediye başkanımız, seçimi kazandı. Hiçbir şaibe hiçbir hukuksuzluk olmadan sağlıklı bir oy kullanma işlemi, sağlıklı bir sayım işlemi yapıldı. Ancak orada hala belleklerimizde ve hafızalarımızda olan bir milletvekilinin ilçe seçim kurulu hakimine bağırarak, tehditvari ifadelerle ortalığı ayağa kaldırması sonucunda seçim kurulu orada yapılan, gerçekleşen seçimi iptal etti. Ardından tekrarlanan seçimde yine Sayın Deniz Yağan Belediye Başkanımız seçildi. O dönemde belediye meclis üyesi adayımız Sayın Şerafettin Bahadır'a seçimi kaybeden belediye başkanının yakınları tarafından bir bahane ileri sürülerek, seçimden yaklaşık 2 hafta kadar sonra kızının dahi yanında bulunduğu bir ortamda önce araçlarla takip edilerek sonra önü kesilerek, sonra pusu kurularak acımasızca öldüresiye yapılan bir saldırı diye konuştu.

'BU TİP OLAYLARA ASLA SESSİZ VE KAYITSIZ KALMAYACAĞIZ'

CHP'li Şerafettin Bahadır'ın darbedilmesi sonrası davanın devam ettiğini belirten Deniz Yücel, Önce darp, daha sonra silahlı bir yaralama eylemi sonucunda Şerafettin Bahadır ağır bir şekilde yaralandı. Hayati tehlike geçirdi, sanıklar tutuklandı. Bir dava yürüyor şu anda. Davanın birinci duruşmasına da Cumhuriyet Halk Partisi'ni temsilen yine ben katılmıştım. Bugün yine ikinci duruşmada da buradayız. Şerafettin Bey'i yalnız bırakmamak için Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu davayı, bu elim ve vahim olayın yargılandığı davayı yakından takip etmek için bugün buradayız. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu tip olaylara asla ve asla sessiz ve kayıtsız kalmayacağız. Elbette efendiliğimizi, beyefendiliğimizi bozmayacağız. Hukukun bu alçakça saldırıya en ağır şekilde ceza vereceğini inanıyoruz, düşünüyoruz dedi.

'DAVA ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜSTEN AÇILDI'

Duruşmanın 17 Nisan'a ertelendiğini ve tekrarlanan seçimde Pınarbaşı ilçesinde görevli bulunan İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç'ın tanık olarak dinlenmesine karar verildiğini belirten Yücel, Bu eksiklikler tamamlandıktan sonra mahkemenin en adil, en doğru ve sanıklara hak ettikleri cezayı vereceklerine inanıyoruz. Dosyadaki eksiklikler tamamlandıktan sonra, deliller tamamlandıktan sonra mahkeme bir karar verecek. Kararında bu olayın oluş şekli, sanıkların suç işlemekteki sebep ve saikleri, olayı iki kişi birlikte planlayarak bir takip etme süreci var. Gerçekleştirmeleri ve tabii ki Sayın Şerafettin Bahadır'ın adli raporu, almış olduğu darp, vücudunda kalıcı yara ve hasar bırakmış olması karşısında en ağır şekilde cezalandırılmaları gerektiğini düşünüyoruz. Burada dava öldürmeye teşebbüsten açıldı. Herhangi bir hafifletici sebep uygulanmadan, öldürmeye teşebbüsten hatta ve hatta olayın planlanarak ve tasarlanarak gerçekleştirildiğinden bahisle Şerafettin Bey'in avukatlarının, hukukçu arkadaşların da bu yönde tespitleri, delilleri ve iddiaları var; mahkemenin en ağır şekilde ceza vermesini bekliyoruz. (DHA)

Görüntü Dökümü

------------------------

-Deniz Yücel'in konuşması

Haber-Kamera Samed Aydın SUN- İlyas KAPLANKAYSERİ, (DHA)

========================================================

2) ÖZDAĞ, ADI 'SİNAN ATEŞ' OLARAK DEĞİŞTİRİLEN CADDENİN AÇILIŞINA KATILDI

BURDUR'un Tefenni ilçesinde adı daha önce 'Devlet Bahçeli' olan, bir bölümü 'Sinan Ateş', diğer bölümü 'Hüseyin Nihal Atsız' olarak ismi değiştirilen caddenin açılışı, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın katılımıyla yapıldı.

Tefenni Belediyesi'nin 3 Ocak'ta düzenlenen yılın ilk meclis toplantısında, 'Devlet Bahçeli Caddesi'nin adının değiştirilmesi teklifi, oy çokluğuyla kabul edildi. Caddenin bir bölümüne 'Hüseyin Nihal Atsız', diğer bölümüne 'Sinan Ateş' adı verildi. Sinan Ateş Caddesi'nin açılışı, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile Sinan Ateş'in ablası Selma Ateş'in katılımıyla yapıldı.

Açılış öncesinde parti otobüsünden halka seslenen Ümit Özdağ, caddeye 'Sinan Ateş' isminin verilmesinden dolayı Belediye Başkanına 'Bu bir proje mi' eleştirileri geldiğini belirterek, "Bu caddenin isminin Sinan Ateş olması bir proje değil ama Sinan Ateş cinayeti alçakça bir proje idi. Ve bu projenin sahiplerinin kim olduğunu, nerede oturduklarını, kaçıncı katta çay içtiklerini, neler söylediklerini, hala cezalandırılmadıklarını ve bir gün Türkiye'de hukuk devleti tekrar tesis edildiğinde adaletin tecelli edeceğini de şimdiden ifade edelim. Gerçek katiller, torbacıların arkasına sığınanlar, adaletin pençesinden kaçamayacaklar" dedi.

Sinan Ateş'in ablası Selma Ateş ise "Sinan Ateş 30 Aralık'ta, Ankara'da herkesin gözü önünde katledildi. Bu katliamı azmettirenler hala dışarda. Sinan Ateş'in katilleri henüz tutuklanmadı. Birçok kişi Sinan Ateş gibi katledilmesin diye adalet savaşımız devam ediyor. Belediye Başkanımızın göstermiş olduğu duruş bizim için çok önemli, çünkü bazıları Sinan Ateş'e vefalarını gösteremiyor" ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından Sinan Ateş Caddesi'nin kurdelesi kesildi ve tabelası açıldı. Özdağ daha sonra Tefenni Belediyesi'nin imal ettiği elektrik enerjisiyle çalışan tramvayın vatman koltuğuna geçerek, Tefenni Belediyesi'ne kadar sürdü.

Belediyede basın mensuplarına açıklama yapan Özdağ, "İmralı'da Abdullah Öcalan'la bütün detaylarının planlandığı, sürecin ilmek ilmek örüldüğü ifade edilen bir görüşme süreci yürütülüyor. Bu sürecin bütün detaylarıyla planlandığını, sürecin ilmek ilmek örüldüğünü ifade eden kişi, eski AK Parti milletvekili İhsan Arslan. Ancak Türk halkının, Abdullah Öcalan'ın İmralı'dan çıkartılması, PKK'lılara af getirilmesi konusunda Cumhur İttifakı'nın politikalarına gösterdiği sert tepki üzerine hem Erdoğan hem Devlet Bahçeli halkın tepkisini yumuşatmaya yönelik, 'Af yok, Öcalan İmralı'dan bile çıkmayacak, hiçbir şey değişmeyecek' şeklinde dünden beri açıklamalar yapıyor. Türk milletine izah etmeleri gereken şudur; Abdullah Öcalan ve PKK terör örgütü aniden başlarına bir taş mı düştü de 40 yıldan beri sürdürdükleri alçakça terör eylemlerini bitirme ve kendilerini lağvetme kararı verdi. Emperyalizmin Türkiye'ye karşı kullandığı araçları olduğunu bildiğimiz PKK, PYD, PJAK gibi yapılar da arkasındaki emperyalist güçler aniden Türkiye'nin dostu mu oldular ki Abdullah Öcalan terör örgütüne 'silahları bırakın, kendinizi lağvedin' diyecek ve onlar da lağvedecek. Hayır. Mesele sadece yükselen halk tepkisini yumuşatmaya yönelik açıklamalardır" diye konuştu.

Özdağ, bir iş yeri açılışı ve şehitlik ziyaretinin ardından Antalya'ya döndü. (DHA)

Görüntü Dökümü

------------------------

-Tefenniye gelişi

-Özdağ'ın Selma Ateş ile sohbeti

-Selma Ateş'in açıklamaları

-Ümit Özdağ'ın açıklamaları

-Kurdele kesimi

-Genel detaylar

-Ümit Özdağ'ın açıklamaları

Haber-Kamera: Mesut MADAN/BURDUR,(DHA) -

========================================================

3) USHAŞ GENEL MÜDÜRÜ ÜNVER: SAĞLIK TURİZMİNDE DİYECEĞİMİZ ÇOK SÖZ VAR

ULUSLARARASI Sağlık Hizmetleri A.Ş. (USHAŞ) Genel Müdürü Behlül Ünver, ülkeye sağlık turizmi için gelen turist sayısını artırmayı hedeflediklerini belirterek, "1 milyon 650 bin insanın sağlık için Türkiye'ye gelmiş olması üzücü. Biz bunun 6 milyon, 8 milyon, 10 milyon olmasını istiyoruz. Dolayısıyla bu noktada daha diyeceğimiz çok söz ve çok iş var" dedi.

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) tarafından Sağlık Turizmi Bilgilendirme ve Geliştirme toplantılarının 11'incisi Edirne'de gerçekleştirildi. Edirne Valisi Yunus Sezer, Uluslararası Sağlık Hizmetleri A.Ş. (USHAŞ) Genel Müdürü Behlül Ünver, TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Elif Ural ve Trakya bölgesinde faaliyet gösteren birlik üyesi acente temsilcilerinin katıldığı toplantıda, sağlık turizminde Trakya'nın taşıdığı öneme dikkat çekildi.

'ECDAT İNSANLIĞA NASIL BAKTIĞIMIZI GÖSTERMİŞ'

Edirne Valisi Yunus Sezer sağlıkla ilgili, kentte 15'inci yüzyılda Osmanlı döneminde yapılan 2'nci Beyazıt Külliyesi'nden örnek vererek, "2'nci Beyazıt Külliyesi aslında bizim medeniyet anlayışımızın, insanlığa nasıl baktığımızın aslında vücut bulmuş halidir diyebilirim. 2'nci Beyazıt Külliyesi'nin yapıldığı yıllarda hep anlatılır gerçektir bu; akıl sağlığı olmayanların Avrupa'da görmüş olduğu muameleyi hepimiz biliyoruz. Biz burada bu külliyeyi yaparak aslında ecdat bizim insana ve insanlığa nasıl baktığımızı göstermiş. İçerisinde poliklinik hizmetleri olan, eczanesi olan, hemen yanında üniversitesi olan, yani sağlık personelinin de yetiştiği, yine misafirhanesiyle, aş eviyle beraber bir bütün düşünerek hemen Balkanlar'ın girişinde, gelenleri karşılayan bir büyük bir külliye yapılmış durumda ve birçok hastalıkla ilgili olarak da tabii orada çalışmalar yapılmış. Aslına baktığımız zaman ta oradan, o dönemden gelen bir Edirne ile ilgili zihinsel bir altyapı var. Bunu ne kadar biz silmeye çalışsak da silememişiz. Gelen insanlar bundan bahsediyorlar. Ve birçok kitaba da yansımış durumda" diye konuştu.

'POTANSİYELİMİZİ ORTAYA KOYMALIYIZ'

Trakya bölgesinin hiç ilave yatırım yapmadan dahi sağlık konusunda gelecek olan kapasiteyi yönetecek potansiyeline sahip olduğunu kaydeden Sezer, Edirne'nin ise bulunduğu konum gereği pek çok Balkan ülkesine kısa mesafede bulunduğunu söyledi. Sezer, "Ortalama 3-4 saatlik mesafede hitap edebileceğimiz 53,7 milyonluk bir nüfus var. Sağlık sektörü Balkanlar'da çok kötü. Temel sağlık hizmetleri bile bazı yerlerde çok aksıyor. Sağlık personelinde de müthiş bir kayıpları var, hemen hemen hepsi Avrupa'ya gidiyor. Doktor dışında yardımcı sağlık personelinde sıkıntı yaşanıyor. Bu manada çok ciddi bir açlık var. Bizim burada bir açığı kapatma gibi bir misyonumuz olması lazım. Yunanistan'ı baz aldığımızda tam teşekküllü bir hastane Selanik'te ve Atina'da var diye biliyorum. Bizim buradaki potansiyelimizi ortaya koymamız gerektiği inancındayım" ifadelerini kullandı.

'2028'DE TÜRKİYE'NİN SAĞLIK TURİZMİNDEKİ BEKLENTİSİ 20 MİLYAR DOLAR'

Uluslararası Sağlık Hizmetleri A.Ş. (USHAŞ) Genel Müdürü Behlül Ünver de Türkiye Yüzyılı'nda ülkeye sağlık turizmi için gelen turist sayısını artırmayı hedeflediklerini dile getirdi. Ünver, "Gelecek Türkiye Yüzyılı olacaksa ve sağlık turizmi bu anlamda kıymetliyse ve dünyada yaklaşık 100 milyar dolar gibi bir kaynağın bu anlamda kullanıldığı belirtiliyorsa 2028 yılında da 127 milyar dolarlar hedefleniyorsa, Türkiye'nin şu an için 2023'te 3 milyar 100 milyon dolar bu noktada getiri oluşturuyor olması üzücü. 2024 yılında 61 milyon turistin Türkiye'ye geldiğini düşünürsek, 1 milyon 650 bin insanın sağlık için Türkiye'ye gelmiş olması üzücü. Biz bunun 6 milyon, 8 milyon, 10 milyon olmasını istiyoruz. Ve Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği şekliyle 2028'de Türkiye'nin sağlık turizmindeki beklentisi 20 milyar dolar. Tabii bu rakamlar biraz daha istatistiki verilerden geldi, TÜİK verileri. Biz bu rakamların daha gerçekçi ifade edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bugün Türkiye'de sağlık turizminden bahsediyorsak bu kıymetli hekimlerimizin, sağlık çalışanlarımızın ya da ilgili paydaşlarımızın göstermiş olduğu katkıyla alakalı. Dolayısıyla bu noktada daha diyeceğimiz çok söz ve çok iş var" dedi.

'BAŞARI İSTİYORSAK EL BİRLİĞİYLE SÜRECİ İLERİYE GÖTÜRMELİYİZ'

Sağlık turizminin içeriğinin de genişletilmesi gerektiğinin altını çizen Ünver, "Sağlık turizminin içerisinde termal turizmi de koymak gerekiyor, sporcu sağlığını da işin içerisine koymak lazım. Sağlıklı yaşamı içerisine koymak lazım. Otellerin de işin içerisine girdiğini düşünürsek, engelli turizmi var. Sağlık turizmi gelecekte de çok kabul gören bir alan ve bu alanla ilgili Türkiye bir yerde ve doğru işler yapması gerekiyor. Bu işleri yaparken de rakiplerine göre bu pozisyonlarını belli etmesi gerekiyor. Dolayısıyla eğer bir başarı istiyorsak bu alanda özel sektörün ve kamunun hep beraber el birliğiyle bu süreci daha ilerilere götürmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.

'SAĞLIK KURUMLARI VE ACENTELER BİRBİRLERİNİ RAKİP OLARAK GÖRMEMELİ'

TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Elif Ural dA Edirne'nin sağlık turizmi açısından katma değeri en yüksek iller arasında olduğunu söyledi. Sağlık kurumlarının, acenteleri rakip olarak görmemesi gerektiğini belirten Ural, "Bu ülkeye son olarak 61 milyon gibi bir turist geliyor. Bu 61 milyon turistimizin yaklaşık olarak son 2024 verilerine göre yüzde 89'u turizm acenteleri üzerinden geliyor. Yüzde 89 seyahat acenteleri üzerinden gelen bir ülkede, sağlık turizminde çok büyük bir yanlış yaptık. Sağlık kuruluşlarımız dediler ki; biz seyahat acentelerini görmezden gelelim ve sağlık turizmi pazarlamasını biz kendimiz yapalım. İşte en büyük hatamız burada başladı. Ve bu hata devam etti. Tabii ki bir birlik, bir önderlik yapan birileri olması gerekiyordu sektöre. Biz de elimizden geldiğince bu konuda önderlik ve birlik olmaya devam ediyoruz. Diyoruz ki sağlık kurumları ve sağlık acenteleri birbirini rakip olarak görmemeleri. Her zaman bunu söylüyoruz. Sağlıkçılar çok kaliteli sağlık hizmeti verecek, biz acenteler de satışı yapacağız ve ürünü de belirteceğiz" diye konuştu.

Konuşmaların ardından ara verilen toplantı, daha sonra sunumlarla devam etti. (DHA)

Görüntü dökümü

ads

-------------------------

-Toplantıdan detay

-TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Elif Ural'ın konuşması

-(USHAŞ) Genel Müdürü Behlül Ünver'in konuşması

-Edirne Valisi Yunus Sezer'in konuşması

-Toplantı salonundan detaylar

-Valiye hediye takdimi

Haber - Kamera: Olgay GÜLER - Umut IŞIK / EDİRNE, (DHA)

========================================================

4) 8 YIL ÖNCE BABASINI YARALAYIP, ANNESİNİ DARBETTİĞİ İÇİN ÖLDÜRMÜŞ

DENİZLİ'nin Pamukkale ilçesinde Hasan Öztürk'ü (63) yatağında uyurken pencereden av tüfeğiyle ateş açıp öldürdüğü iddiasıyla gözaltına alınan Veli Tugay Savaş (24), tutuklandı. İfadesinde cinayeti itiraf eden Savaş, Öztürk'ü 8 yıl önce babasını vurup, annesini darbettiği için öldürdüğünü belirtip, 8 yıl boyunca aldığı tüfek ve tabancalarla atış talimi yaptığını söyledi.

Olay, dün saat 06.00 sıralarında Pamukkale'nin kırsal Kocadere Mahallesi'nde meydana geldi. İşe gitmek için uyanan Emine Öztürk, yan odadaki eşini yatağında kanlar içerisinde buldu. Emine Öztürk'ün çığlıklarını duyan komşuları durumu sağlık ve jandarma ekiplerine bildirdi. Adrese gelen sağlık ekibi yaptığı kontrolde Öztürk'ün yaşamını yitirdiğini belirledi. Uyurken pencereden av tüfeğiyle başından vurulduğu anlaşılan Öztürk'ün cansız bedeni otopsi için Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

Cinayetle ilgili soruşturma başlatan Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT), bölgedeki 18 farklı güvenlik kamerasından 180 saatlik görüntüsü inceledi. 3 saniyelik bir görüntüde cinayet şüphelisi Veli Tugay Savaş tespit edildi. JASAT ve Pamukkale İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından adresine düzenlenen operasyonda yakalanan Savaş, ifadesinde cinayeti itiraf etti. İfadesinde, 2016 yılında Hasan Öztürk'ün babasını bacağından vurduğunu ve annesini darbettiğini belirten Savaş, bu nedenle ona kin beslediğini söyledi. 8 yıl boyunca aldığı silah ve tüfeklerle atış talimi yaptığını dile getiren Veli Tugay Savaş, cinayetten önce de bölgede keşif yaptığını, kameralara yakalanmamak için bahçe ve ara sokakları kullandığını söyledi. Savaş'ın Öztürk'ü öldürdükten sonra iki boş av tüfeği kartuşunu sobada yaktığı belirlendi. Veli Tugay Savaş'ın evinde yapılan aramada, 2 ruhsatsız tabanca, 2 kurusıkı tabanca, 4 ruhsatsız av tüfeği, 257 fişek ve çok sayıda mühimmat ele geçirildi.

Veli Tugay Savaş, jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkmeede tutuklanarak cezaevine gönderildi. (DHA)

Görüntü Dökümü

-------------------------

-Şüphelinin sağlık kontrolüne götürülmesi

-Şüphelinin adliyeye getirilmesi

-Arşiv

Haber-Kamera: Ramazan ÇETİN/DENİZ, (DHA)

========================================================

5) BIÇAKLI, KALDIRIM TAŞLI KOMŞU KAVGASI, KAMERADA

ADANA'daki iki komşusunun kavgasında biri bıçak çekti, diğeri ise yol kenarındaki kaldırım taşını kucaklayıp fırlatmaya çalıştı. Diğer komşular araya girerken, yaşanan cep telefonuyla kayda alındı.

Olay, saat 15.00 sıralarında, Çukurova ilçesi Toros Mahallesi'nde meydana geldi. Yolda karşılaşan iki komşu, bilinmeyen nedenle tartıştı. Tarafların birbirlerine küfretmesiyle tartışma kavgaya dönüştü. Yumruklaşan komşulardan biri cebinden çıkardığı bıçağı defalarca savurdu. Çevredekilerin araya girmesiyle diğeri bıçak darbelerinin hedefi olmaktan kurtuldu. Bıçaklı kişiyi diğer komşuları apartman girişine götürüp sakinleştirmeye çalıştı. Bu sırada diğer kişi de yol kenarındaki kaldırım taşını kucaklayıp fırlatmaya çalıştı. Komşuların araya girmesiyle taraflar bölgeden uzaklaştı. Yaşananlar, çevredeki bir kişi tarafından cep telefonuyla görüntülendi. (DHA)

Görüntü Dökümü

----------------------------

- Kavga anı cep telefonu görüntüsü.

Haber: Serhat GÜLER - Kamera: ADANA,(DHA)

========================================================

6) TEKİRDAĞ'DA SAHİLİ KIRMIZI YOSUN KAPLADI

TEKİRDAĞ sahili, Marmara Denizi'nde 2 gündür etkili olan poyraz nedeniyle kırmızı yosunla kaplandı.

Marmara Denizi'nde son günlerde etkili olan poyraz sonrası Tekirdağ sahilinin bir kısmı kırmızı yosunla kaplandı. Dalgalar, yosun ile çeşitli atıkları kıyıya sürükledi. Yosunlar, sahili kırmızı renge bürüdü. Kıyıya vuran yosunlar, Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından temizlendi. (DHA)

Görüntü dökümü

-----------------------------------

-Kırmızıya bürünen sahilden detaylar

-Kıyıla vuran yosunlar

-Kıyıdan detaylar

Haber-Kamera: Abdullah YALÇIN/TEKİRDAĞ, (DHA)

========================================================

7) ESKİŞEHİR'DE 'İZMARİTLERİ YERE ATMAYIN' EYLEMİ

ESKİŞEHİR'de Gürleyik Doğal ve Kültürel Hayatı Koruma ve Geliştirme Derneği üyeleri, yere atılan sigara izmaritlerinin insan, hayvan ve çevre sağlığına zarar verdiğini belirterek, sokakta eylem yaptı. Dernek Başkanı Halit Gürsoy, izmarit kirliliği yaratanlara ceza yazması için gerektiğini belirterek, "Canlıların ölümüne sebep olan izmarit içinde bulunan plastiğin oluşumunda selüloz asetat ve kurşun-nikotin toprağa, suya ve çimlere atıldığında olumsuz etkileri bilinmektedir" dedi.

Gürleyik Doğal ve Kültürel Hayatı Koruma ve Geliştirme Derneği üyeleri, Odunpazarı ilçesi Yediler Parkı'nda bir araya geldi. Sigara izmaritlerinin insan sağlığının yanı sıra çevre sağlığını da tehdit ettiğini belirten dernek üyeleri, 'İzmarit füzelerini yerlere atmayın' yazılı pankart açarak protesto eylemi yaptı. Yere sigara izmariti atmanın tütün ürünlerinin zararlarının önlenmesi ve kontrolü hakkında kanun gereğince de yasak olduğunu ifade eden Dernek Başkanı Halit Gürsoy, izmaritlerin insan, hayvan ve çevre sağlığına zarar verdiğini söyledi. İnsanlarda sigara izmaritlerinin yere atılmaması konusunda farkındalık yaratmak için eylem yaptıklarını kaydeden Gürsoy, çevreyi kirletenlere şarkı söyleyerek tepki gösterdi.

'KENDİLERİNE VERDİKLERİ ZARAR, KENDİ TASARRUFLARIDIR'

İzmarit kirliliği yaratanlara ceza yazması için yetkilileri göreve davet eden Halit Gürsoy, "Son yıllarda sigara kullanan yurttaşlarımızın kendi sigara keyfini giderdikten sonra ulu orta yerlere attıkları izmaritler nedeniyle insanları ve başta kuşlar olmak üzere doğada yaşayanlara telafisi mümkün olmayan zararlar verdiğini yaşayıp, görüyoruz. Üzülerek bu konuda eylem yapmak zorunda kaldık. Otobüs durakları başta olmak üzere yerdeki izmaritlerin hem görsel açıdan hem de çevre sağlığı açısından oluşturduğu kirliliktir. Sigara içen insanların kendilerine verdikleri zarar, kendi tasarruflarıdır. Kendilerine bir yerden zarar verirken, yerlere attıkları izmaritlerle kötü alışkanlığı olmayan insanlara ve diğer canlılara zarar vermeye hakları yoktur. Eskişehir'de rögar ızgaralarına yakın yerlerde atılan izmaritler su yoluyla Porsuk Çayı'na ulaştığı, başta balıkların ve diğer yaşayan canlıların yok olmasına sebep olması bilinmelidir. İzmaritler, kanatlı canlıların teması halinde ölümüne sebep olmaktadır. Canlıların ölümüne sebep olan izmarit içinde bulunan plastiğin oluşumunda selüloz asetat ve kurşun-nikotin toprağa, suya ve çimlere atıldığında olumsuz etkileri bilinmektedir" diye konuştu.

Halit Gürsoy, konuşmasının ardından dernek üyeleriyle birlikte eylem yaptıkları Yediler Parkı'nda yere atılan sigara izmaritlerini topladı. (DHA)

Görüntü Dökümü

------------------------

-Dernek üyelerinin toplanması

-Halit Gürsoy'un açıklması

-İzmaritlerin çöpe atılması

-Şarkılı tepki

-Genel görüntüler

Haber-Kamera: ESKİŞEHİR,(DHA)

========================================================

ads
Ä°lk Yorumu Sen Yaz
code