1) CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, AK PARTİ AYDIN 8'İNCİ OLAĞAN İL KONGRESİ'NDE KONUŞTU
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aydın- Denizli Otoyolu'nun açılışının ardından partisinin Aydın 8'inci Olağan İl Kongresi'ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongrenin yapılacağı Atatürk Spor Salonu önündeki otobüsün üzerinden Aydınlıları selamladı. Kendisini karşılamak için toplanan tekvandocu çocuklarla sohbet eden Erdoğan, çocuklara ve ailelere başarı diledikten sonra tekvandocu çocuklar otobüsün üzerine alındı ve burada birlikte hatıra fotoğrafı çektirildi. Erdoğan buradaki konuşmasını "Bir olalım, iri olalım, diri olalım kardeş olalım. Hep birlikte Türkiye olalım" diyerek noktalayıp kongrenin yapılacağı salona geçti. Salon bayraklarla ve flamalarla donatıldı. Kongrede yapılan seçimin ardından Mehmet Erdem, AK Parti Aydın İl Başkanı seçildi.
Kongrede konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aydın adıyla müsemma bir şehirdir. Aydın ülkemizin göz aydınlığıdır, gönül aydınlığıdır Aydın'dan çalık akıcı çıkmaz, efe çıkar, zeybek çıkan, vatanı ve namusu uğruna can vermeye namzet, civan mertler çıkar. Darbeci çıkmaz. Şehit Başbakanımız Adnan Menderes gibi milletin adamları çıkar. Aydın'dan mandacı çıkmaz 'ya istiklal ya ölüm' diyen yiğitler çıkar. Bu vesileyle ilk fetihten İstiklal Harbimize, İstiklal Harbimizden terörle mücadeleye, vatanımız, bayrağımız, istiklalimiz için şehit düşen Aydınlı kahramanları rahmetle, minnetle yad ediyorum. Bugün şu gerçeği bir kez daha altını çizerek ifade etmek isterim. Eğer bu topraklar üzerinde asırlardır huzur içinde yaşıyorsak bu her bir şehidimizin sayesindedir. Eğer bayrağımız gönderde özgürce dalgalanıyorsa, ezanlarımız her gün, 5 vakit semaya yükseliyorsa, milletçe, onurumuzla, şerefimizle hayatımızı devam ettiriyorsak, hiç kuşkusuz şehitlerimizin fedakarlığı sayesindedir. Bu vatanın, bayrağın bize aziz şehitlerimizin bir emaneti olduğunun farkındayız değil mi? Bu şuurla tam 22 yıldır şehitlerimizin uğruna canlarını feda ettikleri emanetlere sımsıkı sahip çıkıyoruz. O kahramanların çizdiği istikametten ayrılmadan, Türkiye'yi yüceltmek, itibarını daha da arttırmak için gece gündüz koşturuyoruz. 'Terörsüz Türkiye' hedefimizi gerçekleştirerek şehitlerimize olan minnet borcumuzu inşallah bir nebze olsun ödemeye çalışacağız" dedi.
'BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜNE ÇOK AĞIR BEDELLER ÖDETTİK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "40 yıl boyunca kanımızı ve kaynaklarımızı sülük gibi emen bölücü terör musibetinden ülkemizi ve milletimizi kurtaracağız. Bu hedef doğrultusunda son dönemde çok ciddi mesafe aldık. Terörü kaynağında kurutma stratejimizle bölücü terör örgütüne çok ağır bedeller ödettik. 365 gün devam eden operasyonlarımız sayesinde sınırlarımız içindeki terörist varlığını büyük ölçüde bitirdik. Irak'ın kuzeyindeki Pençe Kilit harekatımızla Kandil'le ülkemiz arasına sarsılmaz bir duvar ördük. Sınır ötesi operasyonlarımızda Suriye'nin kuzeyinde oluşturulmak istenen terör kuşağını 4 yerden kırıp attık. Böylece bölücü terör örgütünün emperyalist efendilerinin himayesinde Türkiye'yi güneyden çevrelemesine izin vermedik. Çelik kubbe inşallah geliyor. Teröre karşı mücadelemizi çok büyük bir hassasiyetle içeride ve dışarıda sürdürüyoruz. Suriye'de 61 yıllık Baas zulmünün sona ermesi ve Suriyeli muhaliflerin Şam'ı özgürleştirmesiyle birlikte bölücü teröristler iyice kapana sıkışmıştır. Kendilerine yeni patronlar arıyorlar. Bölgemizin istikrara kavuşmasını istemeyenlere şirinlik yapıyorlar. Kandan ve gözyaşından beslenen emperyalist güçlere göz kırpıyorlar. Ama ne yapsalar boş. Ne yapsalar faydasız. Türkiye'ye ve Suriye'ye husumetle varabilecekleri hiçbir yer yok. Bölücü emellerin peşinde koştukça, acı sona biraz daha yaklaşacaklar. Yeni gerçeklerle yüzleşmedikçe ömürleri biraz daha kısalacak. Yabancı güç odaklarına sırtlarını dayayarak hiçbir netice elde edemezler ve edemeyecekler. Atalarımızın dediği gibi 'El atına binen tez iner'" diye konuştu.
'TEMENNİMİZ DAHA FAZLA KAN AKMADAN, TERÖR İLLETİNDEN BÖLGEMİZİN KURTULMASIDIR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Daha önce de söyledim. Önlerinde sadece 2 tercih var. Ya teröre tövbe edip silah bırakacaklar ya da tasfiye olmaktan kurtulamayacaklar. Tercihimiz bunun suhulet ve sükunetle gerçekleşmesidir. Temennimiz daha fazla kan akmadan, daha fazla yıkım olmadan terör illetinden bölgemizin kurtulmasıdır. Önceliğimiz yıllardır kan ve gözyaşı deryasına dönmüş ortak coğrafyamızda artık huzurun, kalkınmanın, istikrarın hakim olmasıdır. Gerek Suriye devrimi gerekse iç siyasetimize atılan adımlarla Türkiye'yi bu hedefe daha kısa sürede götürecek bir imkan doğmuştur. Bu fırsatın heba edilmemesi gerektiğine inanıyoruz. Evlatlarımıza daha huzurlu, daha güvenli, kardeşliğin egemen olduğu bir ülke ve bölge bırakmayı canı gönülden istiyoruz. Milletimiz Cumhur İttifakı'nın ne yapmaya çalıştığının gayet farkındadır. Biz de hizmetkarı olmaktan şeref duyduğumuz aziz milletimizin irfanına, basiretine ve sağduyusuna sonuna kadar güveniyoruz. Allah'ın izniyle kazanan 85 milyonun kardeşliği, huzuru ve esenliği olacaktır. Önce millet, önce memleket. Şiarımız siyasette varoluş amacımız sadece budur. Bu çizgimizden asla ve asla sapmayacağız" dedi.
'KOLTUKLARDA OTURANLAR DIŞINDA CHP'DE HİÇBİR DEĞİŞİM OLMADI'
"İçeride ve dışarıda tüm çok kapsamlı ve ince düşünülmüş çalışmaları yürütürken muhalefetin nelerle meşgul olduğunu görüyorsunuz. Popülist söylemler dışında hiçbir fikirleri ve teklifleri yok" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ankara'da Meclis kürsüsünde, bol keseden vaat dağıtıyorlar. Ama kendi işçilerine haklarını vermiyorlar. 'Liyakat, ehliyet' diyerek, meydanlarda kükrediler. Ellerine geçen tüm belediyeleri 3-4 ayda hısım, akraba, yandaş çiftliği haline getirdiler. Açık söyleyeyim Sayın Özgür Özel'den umutluyduk. CHP'nin olumlu yönde dönüştürülmesi, normalleştirmesi noktasında ihtiyatlı bir iyimserlik içindeydik. Ancak beklentilerimizle uyumlu bir tablo göremedik. Koltuklarda oturanlar dışında CHP'de hiçbir değişim olmadı. Millet ve milletin kurucu değerleriyle halen barışamadılar. Milletle aynı çizgide siyaset yapma alışkanlığını halen edinemediler. Sayın Özel siyaseti, her önüne gelene duymak istediğini söylemek olarak algılıyor. Ankara'da farklı Kars'ta farklı Konya'da farklı buralara gelince farklı konuşuyor. İstanbul'a gidince ise adeta süt dökmüş kediye dönüyor. Ne fikri takibi var ne söylemlerinde tutarlılık var ne de kendisine posta koyanlara haddini bildirecek, cesareti var. CHP'de kim sabah erken kalkarsa onun borusu ötüyor. Gazi Mustafa Kemal'in kurduğu 100 yıllık partiyi milletin artık alay ettiği çocuk oyun çadırına çevirdiler. Komiklikte, lakaytlıkta birbirleriyle yarışıyorlar. Sözlerinde, açıklamalarında ciddiyet ve ağırbaşlılığı ara ki bulasın."
'CHP'Lİ BELEDİYELERİN YOLSUZLUKLARINI DA HESAPLARSA FEVKALADE YERİNDE OLUR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hatırlarsanız Sayın Özel bir ara elinde hesap makinesi, kuyumcu kuyumcu geziyordu. Altın fiyatları üzerinden kendince bazı hesaplar yapıyordu. Bunun üzerine Sayın Özel'e CHP'li belediyelerin SGK'ya olan borçlarının kaç çeyrek altın olduğunu hesaplamasını tavsiye etmiştim. Tabii borç çok fazla olunca 5-6 gün hiç sesi çıkmadı. Önceki gün baktım iyi kötü bir şeyler karalamış. CHP'li belediyelerin SGK'ya olan borçlarını ton olarak hesaplamış. Sadece ilk 7 belediyesinin SGK'ya borcu 15,5 ton altınmış. Sayın Özel'i CHP'li belediyelerin SGK'ya olan kamyon, kamyon borçlarını altın cinsinden de hesapladığı için tebrik ediyorum. Yalnız kendisine bir ev ödevimiz daha olacak, hazır elini atmışken kaynağı karanlık para kulelerini ve şişirilmiş konser faturaları üzerinden CHP'li belediyelerin yolsuzluklarını da hesaplarsa fevkalade yerinde olur. Aceleye getirmesin. Gerekirse belediye başkanlarının da yardımını alsın. Bunlar hizmet etmeyi hem bilmiyorlar hem de sevmiyorlar. Hep söylüyorum; Gazi Mustafa Kemal'in hatırasına hürmeten CHP'ye sempati besleyen vatandaşlarımıza Allah sabır versin. Ortada parmakla gösterebilecekleri hiçbir eserleri yok. Ama bakıyorsunuz ihtiraslar, ayak oyunları, parti içi iktidar kavgaları almış başını gidiyor. Elbette biz bunlara göre tempomuzu ayarlamıyoruz. Sabırla ve kararlılıkla çalışıyoruz. Biz, efendilik taslamaya değil millete hizmet etmeye geldik. Bu minvalde bu istikamette de yürümeye devam edeceğiz. Eserlerimizle konuşacak, yatırımlarımızla gündeme gelecek, hizmetlerimizle de milletimizin kalbini fethedeceğiz. Son 22 yılda hep bunu yaptık ve ipi göğüsleyen biz olduk" diye konuştu.
'AYDIN'A KAZANDIRDIĞIMIZ KAMU YATIRIMLARININ GÜNCEL DEĞERİ 448 MİLYAR LİRA'
Aydın'a kazandırdıkları kamu yatırımlarının güncel değerinin 448 milyar lirayı bulduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Adalette 5 milyar lira, eğitimde 23 milyar lira, gençlik ve sporda 3 milyar lira, sosyal yardımlarda 66 milyar lira, sağlıkta 7,5 milyar lira. Çevre ve şehircilikte 36 milyar lira. Ulaştırmada 71 milyar lira, tarım ve ormanda tarımsal hibe destekleri dahil 124 milyar lira. Sanayi ve teknolojide 2 milyar lira, enerjide, kamu ve özel toplam 99 milyar lira, kültür ve turizmde 3 milyar lira, çalışma ve sosyal güvenlikte teşviklerle birlikte 9 milyar lira yatırım yaptık. İlimizde toplam 50 adet spor tesisi inşa ederek Aydınlı kardeşlerimizin hizmetine sunduk. 4 tesisimizin yapımı, 4 tesisimizin ise proje ve ihale aşaması devam ediyor. Toplam 1499 yataklı, 25 hastane dahil, 65 sağlık tesisi kazandırdık. 950 yataklı Aydın Şehir Hastanemizi bu yıl içerisinde tamamlayıp hizmete açacağız. Ayrıca Çine Devlet Hastanesi'yle, Didim Devlet Hastanesi ek binasının yapımında sonlara geldik. TOKİ eliyle toplam 4 bin 900 konut projesi başlattık. Bunlardan 2 bin 687 yedi konutu vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. 2 bin 213 konutun inşasına devam ediyoruz. Aydın'da 4 millet bahçesi projemiz bulunuyor. Bunların ikisini tamamlayıp hizmete aldık. Efeler Millet Bahçesi proje aşamasında, Bozdoğan Millet Bahçesi'nin ise yer seçimini yapacağız. Aydın'ın 114 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunu toplamda 482 kilometreye çıkardık. Bütümlü sıcak karışım kaplamalı yol ağını ise 89 kilometreden 445 kilometreye yükselttik" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İzmir-Aydın ve İstanbul-İzmir otoyolları ile İzmir üzerinden tüm Ege ve Marmara Bölgesi'ne konforlu ve güvenli bir şekilde entegre ettik. Aydın-Denizli otoyolunu inşa ederek Denizli üzerinden Akdeniz Bölgesi ve tüm İç Anadolu'ya da konforlu ve güvenli ulaşımını tesis ettik. Aydın Şehir Hastanesi bağlantı yolu, Selçuk-Ortaklar Aydın bölünmüş yolu gibi 10 ayrı kara yolu projemizin çalışmaları da devam ediyor. Aydın il sınırlarındaki mevcut 205 kilometrelik konvansiyonel hattın tamamını yeniledik ve bakımını yaptık. Selçuk-Ortaklar, Ortaklar-Aydın, Aydın-Denizli hızlı tren etüt ve proje işlerini bitirdik. Milli sinyalizasyon projesi kapsamında 176 kilometre uzunluğundaki Ortaklar-Aydın-Denizli hattında çalışmalarda sona yaklaştık. İnşallah mart ayında tamamlamayı planlıyoruz."
'AYDIN İÇİN ESER ÜRETMEYE, TAŞ ÜSTÜNE TAŞ KOYMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Aydın'ı yat turizmi açısından çok önemli bir merkez haline getiren Didim Yat Limanı'nı şehre kazandırdıklarını vurgulayan Erdoğan, yapılan diğer hizmetleri sıraladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Su ve sulama yatırımlarında 14 baraj, 14 gölet, 6 hidroelektrik santralinin de aralarında olduğu toplam 221 bir adet tesis inşa ettik. 4 baraj, 2 gölet, 8 sulama, 2 içme suyu, 2 arazi toplulaştırma ve 13 taşkın koruma tesisi olmak üzere toplam 31 projemizin inşası sürüyor. Şehrimize 1 teknopark, 10 AR-GE merkezi ve 3 tasarım merkezi kurduk. Bozdoğan, Didim, Karacasu ve Karpuzlu'yu da önümüzdeki 2 yıl içinde doğal gazla buluşturacağız. Allah ömür, milletimiz de yetki verdikçe Aydın için eser üretmeye, taş üstüne taş koymaya devam edeceğiz. Bunu hep birlikte başaracağız. Sizlerden de omuzlarınızdaki yükün şuuruyla çalışmanızı, koşturmanızı bekliyorum. Bu süreçte sapasağlam duracağız. Fitne, fesada, kırgınlığa, ayrılığa asla prim vermeyeceğiz. Teşkilat olarak birbirimize bir duvarın tuğlaları gibi kenetleneceğiz. Unutmayın, güçlü teşkilat demek güçlü parti, güçlü iktidar, güçlü ülke demektir. Siz bizim illerimizdeki, ilçelerimizdeki uç beylerimizsiniz. Siz bu davanın Aydın'daki sancaktarlarısınız. Siz bu partinin şehrimizdeki neferlerisiniz. Ben sizlere güveniyorum. Sizlere inanıyorum. Sizlerle yol yürümekten büyük onur duyuyorum" diye konuştu.
'DUT YEMİŞ BÜLBÜLE DÖNDÜ'
Kongrede konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, "Bugüne kadar Aydın hep bizim yanımızda oldu. Bundan sonra da biz hep beraber yol alacağız. 2025 Türkiye'sinde 22-23 yıldır iktidarda olan AK Parti olarak bundan sonra Türkiye'yi enerjide tam bağımsız yapana kadar biz olacağız. Savunma sanayinde sadece yüzde 80 değil yüzde 100 yetkinlik sağlanana kadar biz olacağız. Dış politikada Suriye'de, Karabağ'da, Libya'da, Afrika'da her yerde olmaya devam edeceğiz. Adaletin en üst noktada gerçekleşmesi için çalışmaya biz devam edeceğiz. 6 bin kilometrekareden 29 bin kilometrekareye duble yolları çıkarmışsak 50 bine çıkarıncaya kadar biz olacağız. Milli gelirimiz kişi başına 3 bin dolardan 15 bin dolara çıkardıysak 25 bin dolara yine biz çıkartacağız. Bunu hep birlikte gerçekleştireceğiz. AK Parti millet kucaklaşmasıyla yolumuza devam edeceğiz. Birileri yerel seçimlerde aldıkları sonuçları kendilerine zafer görebilir. Marttan bu yana her ay ankette böyleyiz şöyleyiz diyen CHP Genel Başkanı, son gelişmelerde anketlerde onların düştüğünü bizim yükseldiğimizi görünce dut yemiş bülbüle döndü. Öyle yerel seçim üzerinden bize ömür biçmeye çalışmayın. AK Parti 2023'te yüzyılın seçimini nasıl kazandıysa; 2028'i de 2033'ü öyle kazanacaktır. İzmir'in son seçiminde AK Parti'nin ve Cumhur İttifakı'nın başkan adayı olarak Egemizin illerinde 2029'da ipi göğüsleyen hareket AK Parti hareketi olacaktır" dedi.
'YAPTIKLARIMIZIN BAKIMINI YAPAMIYORLAR'
Dağ'ın ardından konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci, 2029 yerel seçimleri işaret etti. Zeybekci, "Gelirken otoyolun açılışını yaptık. Şaka gibi. Duble yolları, otoyolları, üniversiteyi, üniversite hastanesini biz yaptık. Şehir hastanesini biz yapıyoruz. Bilhassa bu memlekette 81 ilde taş üstünde taş varsa hemen hemen hepsini biz yaptık. Yapmaya da devam edeceğiz göreceksiniz. Bu otoyoldan sonra Burdur-Isparta-Antalya'yı yapacağız. 25 milyar dolar ihracatın olduğu bu vadide artık her şey çok daha kolay olacak. Bunlar hayal edebilirler mi? Akıllarından geçer mi? Mümkün değil. Dün gördük kart gösteriyor. Eminim kendine gösteriyor. Ne yaptığını bilmiyor. 2028 ve 2029'da da durmak yok yola devam. Denizli'de büyükşehir olarak hizmet destanları yazdık. Şimdi devrettik. Yaptıklarımızın bakımını dahi yapamıyorlar. Göreceksiniz Aydın'da da Denizli'de de 2029'da AK Parti hizmet belediyecilik bayrağını belediyelere dikeceğiz" dedi.
'BİZLER BU COĞRAFYANIN ÜMİDİYİZ'
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri de kongredeki konuşmasında, "Bizler diyoruz ki bu millet sıradan bir millet değildir. Bu devlet sıradan bir devlet değildir. Bu millet ve bu devlet birle bütün olarak vizyonu, misyonu davası olan bir millettir, devlettir. Bu inançla yeri geliyor altyapımızı ayağa kaldırıyoruz. Bu inançla yeri geliyor üst yapımızı ayağa kalkıyoruz. Yeri geliyor ihracat rekorları kırıyoruz, yerli ve milli otomobilimizi yapıyoruz, milli savaş uçağımız Kaan'ı uçuruyoruz, uydularımızı uzaya fırlatıyoruz. Ama bunların da ötesinde bizler daha adil bir dünya mümkündür diyoruz. Dünya 5'ten büyüktür diyoruz. Davamız budur. Bu millete deli gömleği giydirmeye çalışanlara her daim hayır dedik ve demeye de devam edeceğiz. Mücadeleye devam edeceğiz ve inşallah büyük ve güçlü Türkiye'yi bizler AK Parti kadroları olarak ayağa kaldıracağız. Her daim çalışmaya mücadeleye devam edeceğiz. Biliyoruz ki diyoruz ki Türkiye Türkiye'den büyüktür. Gönül coğrafyamızın umudu bizdedir, gençlerimizdedir. Bizler bu coğrafyanın ümidiyiz. Bu bilinç ve kararlılıkla çalışıyoruz. Birileri sırf muhalefet yapmak adına ne yaparsa yapsın bizler dimdik ayaktayız" diye konuştu. (DHA)
Görüntü Dökümü
------------------------
-Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması
Tolga TAHÇI- Burhan CEYHAN- Tekin GÜRBULAK/ AYDIN, (DHA)
==============================================
2) CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, AYDIN-DENİZLİ OTOYOLU AÇILIŞINDA KONUŞTU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aydın- Denizli Otoyolu'nun açılış töreninde konuştu. Erdoğan, "İllerimiz arasındaki karayolu bağlantılarının çeşitlendirilmesi ve yolculuk sürelerinin azaltılması önceliklerimizin ilk sıralarında yer alıyor. Ticari ve turistik trafiğin ana güzergahlarından biri olan bölgemizin ulaşım altyapısını daha önce İzmir'de açtığımız İstanbul- İzmir Otoyolu ve İzmir- Aydın Otoyolu ile önemli ölçüde güçlendirmiştik. Bugün resmi açılışını yaptığımız Aydın- Denizli Otoyolu'yla Ege, Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerimiz arasındaki karayolu ağımızı biraz daha genişletmiş oluyoruz. 3 gidiş, 3 geliş olmak üzere 6 şeritli 140 kilometre ana yol ve 2 gidiş, 2 geliş olmak üzere 4 şeritli 23 kilometre bağlantı yolundan oluşan Aydın- Denizli Otoyolumuz toplam 163 kilometre uzunluğa sahip. Otoyol bünyesinde uzunluğu 5 bin 712 metreye ulaşan 61 adet köprü, 19 adet köprülü kavşak, toplam 11 bin 622 metre uzunluğunda 18 adet viyadük, 30 adet üstgeçit, 80 adet altgeçit ve 5 adet otoyol hizmet tesisi yer alıyor" dedi.
'YILLIK TOPLAM 7,4 MİLYAR LİRA TASARRUF EDECEĞİZ'
Otoyolun Kuyucak Kavşağı ile Kocabaş Kavşağı arasındaki 93 kilometrelik kesiminin 3 Kasım 2023 tarihinde açıldığını hatırlatan Erdoğan, "Aydın Çevreyolu'ndan başlayıp, Kuyucak Kavşağı'nda son bulan 70 kilometrelik bölümünü ise 17 Ekim 2024'te hizmete vermiştik. Otoyol güzergahının 3 Kasım 2023'te trafiğe açılan ilk etabı Kocabaş'tan başlayıp, Pamukkale, Kumkısık, Sarayköy ve Boğarkent'ten geçerek Kuyucak'a ulaşmıştır. 17 Ekim'de açılan ikinci etabı ise Kuyucak'tan başlayıp Nazilli, Yenipazar ve Köşk ilçelerini geçerek Aydın'da sonlanmıştır. Şimdi otoyolun tüm kesimlerini resmi olarak Aydın'la tüm Ege bölgemizin istifadesine sunuyoruz. 320 devlet yolu üzerinden 11 ilçe geçilerek, 2 saati bulan yolculuk süresi otoyolumuzun hizmete girmesiyle birlikte 1 saatin altına iniyor. Denizli Batı Çevreyolu Kavşağı ile İzmir Merkezi Liman Kavşağı arasındaki 220 kilometrelik otoyol geçiş süresi 1 saat 40 dakikaya inmiş oluyor. Böylelikle zamandan 6,4 milyar lira, akaryakıttan 1 milyar lira olmak üzere yıllık toplam 7,4 milyar lira tasarruf edeceğiz. Karbon emisyonunu 61 ton azaltmış olacağız. Projenin tamamlanmasıyla Kapıkule'den başlayıp, İstanbul üzerinden Marmara ve Ege bölgelerini katederek Akdeniz'e ulaşan kesintisiz otoyol ağını hayata geçirmenin gurunu yaşıyoruz" diye konuştu.
'AYDIN- DENİZLİ OTOYOLU BÖLGE EKONOMİSİNİ KALKINDIRACAK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yol medeniyettir, yol demek ulaşım demektir. Sanayi, üretim, turizm, kültür, emniyet, kalkınma demektir. Yol demek, bölgesel ve küresel ekonomiyle entegrasyon demektir. Yol olmadan bunların hiçbiri olmaz. Aynı durum Aydın- Denizli Otoyolu için de geçerlidir. Aydın- Denizli Otoyolu'nun hizmete sunulmasıyla birlikte sanayi ve tarım ürünlerimiz, Denizli üzerinden bölgenin en önemli ihracat merkezi olan İzmir ve Aliağa Limanı'na çok daha kısa sürede nakledilecek. Bilhassa yaz aylarında yoğunluğun arttığı Pamukkale, Efes, Didim, Kuşadası gibi turizm merkezlerimize ulaşım daha az sürede ve konforlu bir şekilde sağlanacak. Yerli ve yabancı ziyaretçilerin turistik beldelerimizde daha fazla zaman geçirmelerine, daha farklı yerleri keşfetmelerine imkan verecek, bu durum turizm gelirlerimizi de artıracaktır. Aydın- Denizli Otoyolumuz, turizm sektöründe bölgeye yapılan yatırımları artıracak, yeni turizm tesislerinin açılmasına öncülük edecek ve böylelikle yeni istihdam imkanları oluşturarak bölge ekonomisini kalkındıracaktır. Kısacası ticaret, turizm, taşımacılık, sanayi açısından gerçekten tarihi bir projenin açılışını bugün burada gerçekleştiriyoruz" dedi.
'22 YILDIR TÜRKİYE'Yİ BÜYÜTMEK VE KALKINDIRMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 yıldır Türkiye'yi büyütmek ve kalkındırmak için çalıştıklarını belirterek, "Ulaştırma yatırımlarımızı eleştirenlere de iki çift lafım var. Sizinle bizim aramızda sadece vizyon ve ufuk farkı yok. Sizinle bizim aramızda niyet farkı, anlayış farkı, zihniyet farkı var. 'Kule' deyince para kulesi, 'belediye' deyince yeme aklına gelen bir kadro değiliz. Hiçbir zaman da olmadık. 22 yıldır Türkiye'yi büyütmek ve kalkındırmak için çalışıyoruz. Siyasette bizim tek bir gayemiz vardır; o da işte bugün burada olduğu gibi ülkemizi ve şehirlerimizi hak ettiği yatırımlarla buluşturmaktır. Ulaştırma alanında bugüne kadar tarihimizin en büyük atılımlarını gerçekleştirdik. 22 yılda 63 bin 629 kilometre bölünmüş yol inşa ederek toplam bölünmüş yol uzunluğumuzu 29 bin 730 kilometreye yükselttik. 1714 kilometre olan otoyol ağımızı, 2 bin 82 kilometre artırarak 3 bin 796 kilometreye ulaştırdık. Yollarımız da ortalama hız 40 kilometreydi. Şimdi yaklaşık 90 kilometre. Artık seyahatleri daha hızlı, daha güvenli ve konforlu bir şekilde yapabiliyoruz. İnşallah çok daha iyi seviyelere geleceğiz. Bu duygularla bir kez daha açılışını yaptığımız Aydın- Denizli Otoyolu'nun şehirlerimize hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum. Projeyi hayata geçiren Ulaştırma Bakanlığımızı, yüklenici firmamızı, işçisinden mühendisine emek veren tüm kardeşlerimi şahsım, milletim adına tekrar tebrik ediyorum" diye konuştu.
BAKAN URALOĞLU 2025 HEDEFLERİNİ SIRALADI
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu da otoyol açılışında yaptığı konuşmada Aydın- Denizli Otoyolu'nun Aydın ve Denizli'yi birbirine bağlamasının yanı sıra Kapıkule'den başlayıp, Marmara ve Ege bölgelerini kateden kesintisiz otoyol ağını tesis eden bir otoyol olduğunun altını çizdi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak bu otoyolun açılışı ile 2025 yılına güçlü bir başlangıç yapmanın heyecanını yaşadıklarını ifade eden Bakan Uraloğlu, "2025 yılı Sayın Cumhurbaşkanlığımızın liderliğinde 'Türkiye Yüzyılı'na yakışan, ülkemizin dört bir köşesinde hizmet ve eser fırtınası estirdiğimiz 1 yıl olacak. Elbette tamamını sayamayacağım ama şu anda 29 bin 730 kilometre olan bölünmüş yol ağımızı 2025'te 30 bin 18 kilometreye, sıcak karışım kaplamalı yol uzunluğumuzu ise 32 bin 267 kilometreye ulaştıracağız. Eskişehir'de milli elektrikli lokomotif imalat ve elektrik sistemleri fabrikası, Sakarya'da milli elektrik tren seti imalat ve test fabrikası, Sivas'ta milli raylı sistem araçları, parça imalat fabrikalarının inşallah temelini atacağız. Gazipaşa Yat Limanı'nı açacağız. 150 yat kapasiteli Aydıncık Yat Limanı'nın altyapı çalışmalarını tamamlayacağız. Avrupa'ya ilk kez uygulanacak eş zamanlı bağımsız üçlü paralel pist operasyonları uygulamasını 17 Nisan'da İstanbul Havalimanı'nda devreye alacağız. Bu Avrupa'da ilk olacak. Amerika'dan sonra da dünyada ilk olacak. Halkalı- Kapıkule Hızlı Tren projesinin ilk etabı olan 153 kilometre uzunluğundaki Çerkezköy- Kapıkule Hızlı Tren Hattı'nı da 2025 yılında devreye alacağız. Aydın ve Denizli illeri ticaret kollarının kesiştiği, Ege Akdeniz ve İç Anadolu arasında önemli bir köprü vazifesi gören şehirlerimizdir. Ticari ve turistik trafiğin geçiş noktası olan bölgenin ulaşım altyapısı İstanbul- İzmir Otoyolu, İzmir- Aydın Otoyolu ile önemli ölçüde güçlendirilmişti. Şimdi Aydın- Denizli Otoyolu'nun tamamını trafiğe açılmasıyla bu bölgedeki ulaşım ağımızın gücüne güç katmış olduk" dedi.
Bakan Uraloğlu, konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a 'Durmak yok, yola devam' yazılı hat sanatı tablosu hediye etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekiler, duaların ardından açılış kurdelesini birlikte kesti.
İKİ SAATLİK YOL 55 DAKİKAYA İNİYOR
Aydın- Denizli Otoyolu'nun 6 şeritli 140 kilometre ana yol ve 4 şeritli 23 kilometre bağlantı yolu olmak üzere toplamda 163 kilometre uzunluğunda inşa edildiği bildirildi. Otoyol güzergahının trafiğe açılan ilk etabı Kocabaş'tan başlayıp, Pamukkale, Kumkısık, Sarayköy ve Buharkent ilçelerini geçerek Kuyucak'a ulaşıyor. İkinci etap ise Kuyucak'tan başlayarak, Nazilli, Yenipazar ve Köşk ilçelerini geçerek Aydın'da sonlanıyor. Otoyol ile Aydın ve Denizli arasında D-320 devlet yolu üzerinden 11 ilçe ve 46 adet sinyalize kavşak geçerek, trafik şartlarına göre 1,5 ile 2 saat süren yolculuk süresi, 55 dakikaya iniyor. (DHA)
Görüntü Dökümü
---------------------------
-Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması
-Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun konuşması
-Açılış töreni
Haber: Nevra UÇKAÇ/ AYDIN, (DHA)
==============================================
3) ÖZGÜR ÖZEL: GERÇEK BEKA SORUNU BİR ÜLKENİN GENÇLERİNİN, GELİŞMİŞ ÜLKELERDE HAYAL KURMASIDIR
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Gerçek beka sorunu bir ülkenin gençlerinin, dünyanın gelişmiş ülkelerinde hayal kurmasıdır. Elbette şartlar kötü olabilir. Vize sorunları bunaltıyor olabilir. Dünyanın diğer ülkeleri bugün için insana cazip geliyor olabilir. Ama şunu biliniz ki dünyanın en kıymetli ülkesinde, en güzel coğrafyasında ve toprakları en ağır bedeller ödenerek kurtarılmış bir ülkede yaşıyoruz" dedi.
İzmir Kemalpaşa'da Hasan Türkmen Anadolu Lisesi'nin açılışı ve Kemalpaşa Belediyesi Toplu Açılış ve Temel Atma Töreni, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in katılımıyla yapıldı. Hasan Türkmen Anadolu Lisesi'nin açılışına İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Cemil Tugay, Kemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Türkmen, il ve ilçe belediye başkanları katıldı. Buradaki konuşmasında "Siyaset girdiğinde dirliğin, düzenin bozulacağı 3 yer var" diyen Özgür Özel, "Bunlar ibadethane olan cami ya da cemevi, ordu ve okul. Buralarda öğretmenlerin kontrolünde her görüş olmalı. Siyaset yapacak dünya kadar yer var. O yüzden kamu kurumları, resmi açılışlar siyasetçilerin siyasete ara verdikleri, başka şeyleri konuşabildikleri yerler olmalı, diye düşünüyorum. Hasan kardeşimiz 30 yaşında bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Bundan 7 yıl önce yurt dışında eğitim görmüş ama Türkiye'ye dönmüş. Burada çok güzel hizmetler yapacakken, çok güzel bir hayat sunacakken maalesef trafik kazasında kaybettik. Belediye Başkanımız Mehmet Türkmen'in eşinin evladı şimdi hepimizin evladı olan Hasan kardeşim askerliğini, her Mustafa Kemalpaşalı'nın hayalini süsleyeceği şekilde Anıtkabir'deki muhafız alayında yapmış. Muhafız alayında askerliğini o kadar güzel yapmış ki taburcu olurken Anıtkabir'de 20 günde bir değiştirilen bayrak, göndere indirildiğinde komutanı tarafından kendisine hediye edilmiş" ifadelerini kullandı.
'ADINI TAŞIYAN OKULDA DALGALANACAK'
Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O bayrağı üç kere almış, katlamış, öpmüş, alnına koymuş ve gururla evine getirmiş. Şimdi o bayrak, her öğrenci 'Ben Hasan Türkmen'de okuyorum' dedikçe ailesinin yüreklerindeki acı birazcık daha azalacak olan ve hepimizi gururlandıran bu binaya asılmış durumda. Hasan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü beklediği askerliği boyunca Anıtkabir'de dalgalanan bayrak, bundan sonra onun adını taşıyan okulda dalgalanacak. 3 Ağustos 2014-29 Ağustos 2014 arası 26 gün boyunca bayrak Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kabrinin üzerinde bütün Ankara'dan görünen şekilde ve gururla dalgalandı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün buraya geldiği 8 Eylül günü işgal bayraklarının indirilip Türk bayraklarının çekildiği, acının durduğu gün oldu. Artık Hasan'ın yası, bu okulun öğrencilerinin cıvıl cıvıl seslerinde, mutlu yüreklerinde en mutlu yarınlarında yaşayacak."
'DÜNYANIN GELİŞMİŞ ÜLKELERİNDE HAYAL KURMASIDIR'
Siyasette beka tartışmalarının zaman zaman yaşandığını söyleyen Özgür Özel, "Ülke bir kere beka sorunu yaşadı. 7 işgal ordusu tarafından, işgal edildi. Birileri tarafından masalarda taksim edildi. Beka sorunu ortaya çıkınca bu okuldaki herkesin büyük dedeleri bu ülke için canını vermek adına bir an için gözlerini kırpmadı. Bu ülkeyi beka sorunundan kurtardılar. Şimdi yabancı gelişmiş ülkelerin, Türkiye'de hayal kurmaları beka sorunu değildir. Yine kurarlarsa başlarına ne geleceğini hep birlikte biliyoruz. Dedemizden, ninemizden geri durmayız. Ama gerçek beka sorunu bir ülkenin gençlerinin, dünyanın gelişmiş ülkelerinde hayal kurmasıdır. Elbette şartlar kötü olabilir. Vize sorunları bunaltıyor olabilir. Dünyanın diğer ülkeleri bugün için insana cazip geliyor olabilir. Ama şunu biliniz ki dünyanın en kıymetli ülkesinde, en güzel coğrafyasında ve toprakları en ağır bedeller ödenerek kurtarılmış bir ülkede yaşıyoruz. Bu ülke Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurtarıldıktan sonra hiçbir şey yoktu. En çok da mühendis, mimar yetiştirecek, fabrika, banka kuracak iyi yetişmiş gençler yoktu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 'Öğrencilerimizi yurt dışına yollayacağız. Gidip tahsil yapıp geri gelecekler. Burada fabrikalar, bankalar kuracaklar. Bu ülkeyi kalkındıracaklar' dedi. Arkadaşları, 'Buna kalkışmayalım. Cebine para vereceğiz. Almanya'ya yollayacağız. Üniversiteyi bitirecek mühendis olacak. Hazır yetişmiş elemana, Almanlar iyi maaş verecekler, orada kalacaklar. Gencimizden de olacağız paramızdan da olacağız' dedi. Atatürk ise 'Görürsünüz dönecekler' cevabını verdi" diye konuştu.
'HİKAYE SOKAKTA YAZILIR'
Özel toplu açılış törenindeki konuşmasında ise CHP olarak Ankara merkezli bir ittifak yapmadıklarını belirterek, şunları söyledi:
"Ama sahada, sokakta, meydanda bir ittifaka ihtiyaç var. Bu ittifakın da adı Türkiye ittifakıdır demiştik. Meydan meydan gezmiş, 105 miting ile Türkiye ittifakını büyütmüştük. Bizler Türkiye ittifakını konuştuğumuzda başta anlamayanlar, sloganını küçümseyenler, sonra bu ittifakın nasıl büyüdüğünü, nasıl güçlendiğini gördüler. İzmir'de 30 belediyeye ve bir büyükşehre 31 aday gösterdiğimizde birileri hayal kuruyordu. 'Cumhuriyet Halk Partisi birbirine düşecek, belediyelerin yarısını kaybedecek' diyorlardı. Hizmet için geldiklerine inandığımız adaylarımıza güvendik. Gösterdiğimiz 31 adayın 29'unu, 30 belediyenin 28'ini kazandığımızı, İzmir Büyükşehri kazandığımızı gördüler. Bugün İzmir'de görev yapan 29 belediye başkanım Cemil Tugay başkanımızın kaptanlığında 28 ilçe belediye başkanım maaşları dağıtamasın diye bir gün önce 1,7 milyar belediyeden kesen bir anlayış var. CHP başarısız olacak öyle mi? Millet bu kötülüğü görmüyor mu? Bir gün sonra çare bulunuyor. Maaşlar ödeniyor. Hizmetler devam ediyor. İzmir'e sahip çıkıyoruz.
CHP'li belediyelerin yaptığı icraatlardan bahseden Özgür Özel, "Türkiye'de 35 günde 38 Kent Lokantası açtık. Her ay bir yurt yapıyoruz. Süt yardımı, et yardımı, doğal gaz yardımı gibi aklınıza gelen gelmeyen her şeyi yapıyoruz. Anketler çıktı. CHP belediyeciliğinden memnuniyet yüzde 58. Seçim günü Türkiye ortalaması yüzde 38 oy aldık. Kreş de yapacağız, okul da yapacağız, Kent Lokantası da yapacağız. Yardımları da sürdüreceğiz. Ankette memnuniyet konusunda konserler öne çıkıyor. 'İsraf' deniyor ama insanların güzel gün geçirecek parası yok. 9 ayda yapılan tüm yardımlar önemli ama konserler de çok önemli" dedi.
'MÜCADELE ETMEYE KARARLIYIZ'
Sosyal Güvenlik Kurumu'nun çok fazla alacağı olduğunu söyleyen Özel, şöyle devam etti:
"Yüzde 10'u belediyelerin, yüzde 90'ı şirketlerin. Tayyip Bey gelmeden önce bir emekli, en düşük maaşıyla 8 çeyrek altın alıyordu. Son verdiği emekli maaşıyla 2,5 çeyrek altın alınıyor. Şu anki 14 bin 500 lira ile emekli maaşı ile 2,8 çeyrek altın alacak. Emekli, bu iktidardan önce 8 çeyrek alırken, şimdi 3 çeyrek bile alamıyor. Her ay 5 çeyrekten fazlası kayıp. Asgari ücretli, bu iktidar geldiğinde 7 çeyrek altın alıyordu. Geçen ay verdiği maaşla ancak 3,5 çeyrek altın alabildi. Bana, 'SGK'nın hesabına bak' diyor. SGK'nın bütün alacağını altın hesabına vurdum. SGK'nın toplam 10 kamyon, 270 ton altın alacağı var. Bunun 30 tonu belediyelerden, 240 tonu şirketlerden kaynaklı. 30 tonluk belediye kısmından, üçte biri AK Partili belediyelerinin, Üçte ikisi CHP, İYİ Parti, Dem Parti, Yeniden Refah gibi bütün belediyelerin olmakta. Bu üçte ikisinin de yarısı AK Parti'lilerden kalan borç ve faizler. Özetle, 10 kamyonun bir kamyonu belediyelerin, bu bir kamyonun da üçte ikisi AK Parti'nin yaptığı. Önce üçte bir kamyon altını bırakın da SGK'ya kimin 9 kamyon altın borcunu vermediğini açıklayın. Kanun, '6 ayda bir SGK'nın alacakları açıklanır' diyor ama açıklayamıyor. Çünkü hepsi yandaş şirket, hepsi akrabalarının, milletvekillerinin, tanıdıklarının. Ancak o Cemil Tugay'ın parasını kesecek ki maaş ödemesin. Neden bizden faiziyle kesiyor? Yarın, 'Yandaş şirketlerin faizlerini affettim, anaparasını taksitlendirdim' şeklinde kanun getirecek. Bir grup, emekli sussun, asgari ücretli sussun istiyor. Onları susturmamaya, onları meydanlara çağırmaya ant içtik. Durmadan bu meydanları doldurmaya, emeklileri ve emekçileri çağırmaya ve mücadele etmeye kararlıyız.ö
Özgür Özel, konuşmasının sonunda kırmızı kart çıkararak, "Kemalpaşa'ya, asgari ücretlilere ve emeklileri yok saydığınız için kırmızı kart göstereceğizö dedi. Özel'in ardından alanda toplanan vatandaşlar ve protokolde yer alanlar da kırmızı kart gösterdi. (DHA)
Görüntü Dökümü
---------------------------
-Özgür Özel'in konuşması
Haber: Yağmur ÖNGÜN/İZMİR, (DHA)
==============================================
4) VALİ SEZER: EDİRNE'DE YASADIŞI GÖÇTE ÖNCEKİ SENEYE GÖRE YÜZDE 90 AZALMA VAR
EDİRNE Valisi Yunus Sezer, Yunanistan ve Bulgaristan'a sınır Edirne'de, 2024 yılında yasadışı göçte bir önceki yıla göre yüzde 90 azalma olduğunu belirterek, "Geçen seneye göre yüzde 90 oranında yasa dışı göçte azalma var ve bu azalış artarak devam edecek. Tamamen kesilemez ama kesilmesi için çalışmalarımızı devam ettireceğiz" dedi.
Edirne Valisi Yunus Sezer, kentteki gazetecilerle 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla bir araya geldiği toplantıda, değerlendirmelerde bulundu. Edirne'nin sınır şehri olması nedeniyle güvenlik riskini taşıdığını belirten Sezer, yasadışı göçle yoğun şekilde mücadelenin sürdüğünü kaydetti. Sezer, "Edirne, sınır şehri olmasından dolayı da belli afet ve güvenlik risklerini de üzerinde taşıyor. Hemen yanı başımızda metropol bir il var. Yani İstanbul ve Tekirdağ var. Dolayısıyla buranın suç ve asayiş olaylarında bir arka bahçe olmasına kesinlikle izin veremeyiz. Burada güvenlik birimlerimiz, jandarmamız, emniyetimiz yine Hudut Tugay Komutanlığımız göçle ilgili olarak yoğun bir çalışma yürüttüler" dedi.
'YASADIŞI GÖÇTE YÜZDE 90 AZALMA VAR'
Kentte bir önceki yıl yasadışı göçteki yoğunluğa vurgu yapan Sezer, "Malumunuz geçen sene yasadışı göç; sokakta, köyde, yolda, her yerde böyle istenmeyen bir durum vardı. Ama bu sene yoğun bir çalışmayla hala daha günlük değerlendirmeyle beraber yasadışı göçün rotası olmaktan Edirne'yi çıkardık. Geçen seneye göre yüzde 90 oranında yasa dışı göçte azalma var ve bu azalış artarak devam edecek. İnşallah tamamen kesilemez ama kesilmesi için çalışmalarımızı devam ettireceğiz" diye konuştu.
'SINIR KAPILARINDAN GİRİŞ VE ÇIKIŞLARDA ARTIŞ VAR'
Kentteki sınır kapılarından Yunanistan ve Bulgaristan'a yapılan giriş ve çıkışlarda da 2024 yılında rekorların yaşandığını kaydeden Sezer, "Kapıkule'den Bulgaristan'a geçişlerde de bu sene yine rekorlara imza attık. Özellikle geçen seneye göre Yunanistan'a giriş yapan yolcu sayısında yüzde 22 oranında bir artış var. Yani 3 milyon 903 bin 421 kişi Yunanistan'a hem Pazarkule, hem de İpsala kapılarından giriş ve çıkış yapmış durumda. Bu da gerçekten de çok büyük bir oran. Bütün araç giriş ve çıkışlarında Bulgaristan ve Yunanistan sınır kapılarında orada da yine artışlarımız söz konusu. Büyük bir sıkıntıya sebebiyet vermeden alınan tedbirlerle beraber geçen yılı da geride bırakmış olduk" şeklinde konuştu. (DHA)
Görüntü Dökümü
------------------------------
- Yakalanan göçmenler
- Vali Sezer'in konuşması
- Göçmenlerin Göç İdaresi'ne getirilmesi
Olgay GÜLER- Batuhan SEVER/ EDİRNE, (DHA)
==============================================
5) BAKAN YARDIMCISI YENİGÜN: KADININ İŞ GÜCÜ KATILIM ORANINI YÜZDE 37,8'E YÜKSELTTİK
AİLE ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Leman Yenigün, "Atılan güçlü adımlarla, 2002 yılında yüzde 27,9 olan kadının iş gücüne katılım oranını yüzde 37,8'e, yüzde 25,3 olan kadın istihdam oranını ise yüzde 33,2'ye yükselttikö dedi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Leman Yenigün, Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası'nı (KUTSO) ziyaret etti. İstanbul Gedik Üniversitesi iş birliğinde hayata geçirilen yüzde 100 istihdam garantili kadın kaynakçı yetiştirme projesine katılan ve eğitimlerini tamamlayarak işbaşı yapan 6 kadın kaynakçı ya sertifikalarını dağıtan Bakan Yardımcısı Yenigün, projenin kadın ve erkek eşitliği yolunda atılan önemli bir adım olduğunu ifade etti.
Kadınların ekonomik hayata aktif katılımını artırma mücadelesinde projenin bir dönüm noktası olduğunu kaydeden Yenigün, "Bugün sertifika alacak olan kardeşlerimiz, kadınların iş hayatında, üretimde ve sanayide ne kadar güçlü ve kararlı bir şekilde yer alabildiklerinin somut bir göstergesidir. Bugün burada gördüğümüz bu enerji, daha güçlü bir toplumun habercisidir. Çünkü bir kadının ekonomik hayatta güçlenmesi, sadece kendisini değil; ailesini, çevresini ve nihayetinde toplumun tamamını güçlendirir. Kadınların iş gücüne aktif katılımı, ülkemizin ekonomik büyümesine ve sosyal kalkınmasına katkı sağlar. Bu anlamda kadının iş gücüne katılımı, istihdamının artırılması ve kadın girişimciliğinin desteklenmesi her daim en önemli önceliklerimiz arasında yer aldıö dedi.
Aile ve toplum refahının artmasında büyük etkisi olan kadınların, iş hayatına da bir dinamizm kazandırdığını anlatan Yenigün, şunları söyledi:
"Bugün sanattan siyasete, sanayiden finansa, eğitimden sağlığa her alanda aktif rol alan kadınlarla birlikte güçlenen bir Türkiye var. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuda gösterdiği hassasiyetle özellikle kadın istihdamının artmasında çok önemli bir yol kat ettik. 12. Kalkınma Planımızda yer aldığı gibi 2028 yılı sonuna kadar kadın işgücüne katılma oranının yüzde 40,1'e, kadın istihdam oranının ise yüzde 36,2'ye yükseltmeyi hedefliyoruz. Atılan güçlü adımlarla, 2002 yılında yüzde 27,9 olan kadının iş gücüne katılım oranını yüzde 37,8'e, yüzde 25,3 olan kadın istihdam oranını ise yüzde 33,2'ye yükselttik.ö
KUTSO Başkanı Esin Güral Argat da kadın iş gücünün ekonomik faaliyetlere katılımının yüzde 40'a çıkarılmasına öncülük etme hedefinde olduklarını söyledi. Arfa "Bu proje, yalnızca bir eğitim programı değil, aynı zamanda toplumsal ön yargılara karşı verilmiş güçlü bir cevap, kadının iş gücüne katılımını arttıracak, farklı pencereleri açan bir girişimdirö dedi.
Kadın kaynakçıları temsilen konuşan Ayşe Yılmaz, projenin kadınları cesaretlendirdiğine değinerek, "Toplumda erkek egemenliğinde olan bir iş kolu olan kaynakçılık mesleğinde hem kadın hem de bir anne olarak bu kadar ilerleyebileceğimi asla düşünmüyordum. Bu yolculuk benim için bir dönüm noktasıydı. Zorluklarla mücadele ederken her adımda geliştim ve gelişmeye devam ediyorum. Biz kadınların Kadın Kaynakçı Yetiştirme Projesi sayesinde toplumun her katmanında etkin bir şekilde rol alabileceğime inancım bir kat daha arttı. En büyük dileğim ise bizim gibi nice kadınların kendi gücüne güvenerek ülkemizin her alanında daha da aktif rol alabilmesidirö diye konuştu.
Programda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Leman Yenigün'ün yanı sıra Vali Yardımcısı Burhanettin Yavaşi, AK Parti Kütahya milletvekilleri İsmail Çağlar Bayırcı ve Mehmet Demir, Belediye Başkanı Eyüp Kahveci, KUTSO Yönetim Kurulu Başkanı Esin Güral Argat ile çok sayıda davetli yer aldı. (DHA)
Görüntü Dökümü
------------------------
-Karşılamadan detaylar
-Salondan detaylar
-Konuşmacıların açıklamalarından görüntüler
-Sertifika ve teşekkür belgelerinin verilmesinden detaylar
-Toplu fotoğraf çekiminden görüntü
Haber-Kamera: Oğuzhan KILIÇ/KÜTAHYA, (DHA)
==============================================
6) 18 ÜNİVERSİTE, KADIN VE ÇOCUĞA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE İÇİN ÇALIŞMA YAPACAK
ZONGULDAK Bülent Ecevit Üniversitesi'nde (BEUN) 12 üniversitenin rektörü ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saadet Oruç'un katılımıyla Batı Karadeniz Üniversiteler Birliği İstişare toplantısı düzenlendi. Toplantıda Oruç'un girişimleriyle şekillenen kadın ve çocuğa yönelik şiddeti önlemeye dair akademik çalışmaların yapılması için üniversiteler arasında protokol imzalandı.
BEUN'da Rektörlük Senato Salonu'nda Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saadet Oruç'un katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda; Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, Bilecik Şey Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, Çankırı Karatekin Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi, Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hacı Ali Mantar, Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk, Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bahçekapılı, Sinop Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şakir Taşdemir yer aldı.
Üniversitelerin iş birliğini arttırmak ve ortak akıl ile çalışmalar yapmak amacıyla düzenlenen toplantıda Oruç'un girişimleriyle, kadın ve çocuğa yönelik şiddeti önleme konulu çalışmaların yapılması masaya yatırıldı. 12 üniversitenin rektörü bu kapsamda hazırlanan protokolü imzalamasıyla birlik üyesi 18 üniversite bu konuda ortak çalışmalar yapacak.
Kadın ve çocuğa yönelik şiddetin gündem olduğu dönemde, Külliye'deki rektörler toplantısında; rektörler ile kahve içerken böyle bir çalışma fikrinin ortaya çıktığını anlatan Saadet Oruç, "Sayın rektörlerimizi kahveye davet ettim. O dönem, kadın ve çocuk cinayetleri gündemdeydi. Bu konuda saha araştırması çok önemli, akademiye çok önemli görevlerin düştüğünü düşünüyorum. Ülkemizin belli bir bölgesindeki birtakım sosyal sorunlar, sadece kadın, çocuk cinayetleri değil; diğer konularda da farklı bölgedeki bir üniversite saha araştırmaları ve istatistik araştırmasında önemli bir rol oynayabilir. İmzalanacak protokolün çok önemli sonuçları olacağını düşünüyorum dedi.
Batı Karadeniz Üniversiteler Birliği'nin dönemsel başkanı Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun ise, daha önce BEUN'da yapılan benzer konudaki bir çalıştayı genişleterek üniversiteler birliğine yaymayı planladıklarını belirterek, "Sadece kadına yönelik şiddet, çocuğa yönelik şiddet bağlamında değil kadın ve aile üzerine daha geniş bir perspektifte, belki daha da yolda olgunlaşacak, birlikte neler yapabiliriz kısmı. İşbirliği, güç birliği yapacağız. Hepimizin artık mottosu haline gelen 'birbirimizden öğrenerek gelişiyoruz' diye; gerçekten üniversitelerimizin çok öne çıkan yanları var. Ülkemiz için de bir model olabilir, farklı üniversitelere yaygınlaştırılması için. Bu kapsamda bir protokol çalışmaları yapıldıö diye konuştu. (DHA)
Görüntü Dökümü
--------------------------
-Saadet Oruç'un konuşması
-Orhan Uzun'un konuşması
Haber-Kamera: Ali Sencer ARSLAN/ZONGULDAK, (DHA)
==============================================