1) CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: MUHALEFET KÖSTEK OLMASAYDI ÇOK DAHA BÜYÜK BAŞARI HİKAYELERİNE İMZA ATARDIK
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Yol yaptık karşı çıktılar, havalimanı yaptık çamur attılar. Hızlı tren hattı yaptık takoz koydular. Tünel, köprü, baraj yaptık mutlaka kulp taktılar. Millete ve memlekete hayrı dokunan hiçbir işin ucundan tutmadılar. Bırakın destek olmayı, muhalefet bize köstek olmasaydı; çok daha büyük başarı hikayelerine imza atardık. Kuyu kazan, çelme takan, Türkiye'yi paçasından tutup, aşağı çeken muhalefet olmasaydı; ülkemiz bugün çok farklı konumda olurdu" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hasan Güngör Spor Salonu'nda düzenlenen Denizli 8'inci Olağan İl Kongresi'ne katıldı. Salon bayraklarla donatılırken, üzerinde 'Dünya lideri' yazılı Türk devletlerinin bayraklarının olduğu dev afiş de salona asıldı. Kongrede yapılan seçimin ardından Muhammet Subaşıoğlu, AK Parti Denizli İl Başkanı seçildi. Sözlerine dün hayatını kaybeden eski milletvekili AK Parti Ahmet İyimaya'ya rahmet dileyerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sanayinin, ihracatın, üretimin, turizmin ve tarımın kalbi Denizli'de bulunmaktan memnuniyet duyuyorum. Tarihi ve tabii güzelliği ile şiirlere, türkülere, şarkılara ilham veren Denizli'yi şairin şu mısralarıyla yürekten selamlıyorum; Yaylanda, Yörüklerin yaylanır iner gelir ovasında eğlenir, türküsün, şiirsin, aşksın Denizli. Sözün en güzeli sana söylenir, kayalarda olur şahin yuvası canlara can verir suyu havası, ölür yine sevdiğinden vazgeçmez ömre değer Denizli'nin sevdası. Sevdası ömür süren Denizli'de, bizi buluşturan kardeşlik atmosferinde gönüllerimizi kucaklaştıran Rabb'ime hamdolsun. Denizli İl Kongremizin AK Parti'mize, teşkilatımıza, şehrimize ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum. Bayrağı devreden kardeşlerime teşekkür ediyor, nöbeti devralan arkadaşlarıma Rabb'imden muvafakat niyet niyaz ediyorum. İnancım ve duam şudur ki; bu kongre sonrasında AK Parti, Denizli'de daha da güçlenecek, adalete, kalkınmaya daha çok hizmet edecek. El ele gönül gönüle vererek, Denizli'de AK Parti'mizi görkemli günlerine tekrar kavuşturacağız. Aşkla çalışarak 31 Mart seçimlerinde yaşanan yol kazasını ilk fırsatta telafi edeceğiz" dedi.
'DAĞLAR KADAR FARK VAR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "AK Parti olarak Aşık Veysel'in şu veciz ifadesinde anlamını bulan, o ruh var ya işte bundan 24 sene evvel yola revan olduk. 'Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece' dedik. Gayemizi Yunus Emre'den aldığımız ilhamla 'Dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldik' diyerek yola revan olduk. 14 Ağustos 2001'den beri yılmadan ve yorulmadan bu kutlu yolda sabırla yürüyoruz. Yola çıkarken istikametimizi milletimiz belirledi. O günden bugüne milletimizin rotasından asla sapmadık. Türkiye'ye hizmet etme tutkumuz eskimedi, eksilmedi. Bize güvenen, inanan, en zor günlerimizde bizi yalnız bırakmayan milletimize mahcup olmamak için gece-gündüz demeden çalıştık. Türkiye'ye son 22 yılda Cumhuriyet tarihinin en büyük başarılarını, yatırımlarını, eserlerini kazandırmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Elinizi vicdanınıza koyun ve karşılaştırın. 22 yıl öncesinin Denizli'si ile bugünün Denizli'si arasında dağlar kadar fark var. 22 yıl öncesinin Türkiye'si ile günümüzün Türkiye'si arasında her alanda devasa fark var. Ekonomide, ihracatta, üretimde, istihdamda, tarımda, turizmde hangi alana baksanız 22 yıl öncesine göre ortada muhteşem ve muazzam bir başarıyla karşılaşırsınız" diye konuştu.
'DENİZLİ'DEN DÜNYAYA ULAŞMIŞ MARKALARI GÖRÜYOR VE İFTİHAR EDİYORUZ'
Geçen hafta 2024 yılına dair dış ticaret rakamları açıklandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçen seneyi 262 milyar dolarlık ihracat rakamıyla kapattı. Bu meblağ göreve geldiğimizde sadece 36 milyar dolardı. 22 yılda 8 kata yaklaşan bir artışı ülkemize yaşattık. 262 milyar dolar Cumhuriyet tarihimizin yıllık bazda en yüksek tutarı. Bu tarihi başarıda Denizli'mizin de çok önemli payı var. 2002'de Denizli'den dünyaya yapılan ihracat 680 milyon dolardı, 2024 yılında Denizli'den yapılan ihracat 4 milyar 218 milyon dolara çıktı. Bir önceki yıla kıyasla Denizli'nin ihracatı yüzde 4,3 oranında arttı. 2024 yılında Denizli'de üretilen mamuller, aralarında İngiltere, Almanya, Amerika'nın da bulunduğu dünyanın 206 ülkesine ihraç edildi. Denizli'nin Birleşik Krallık'a ihracatı 2023 yılında 634 milyon dolarken, 2024 yılında yaklaşık 90 milyon dolarlık artışla 727 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2002'de tüm dünyaya yapılan ihracatın çok daha fazlasını bugün Denizli yalnızca bir ülkeye gerçekleştiriyor. Sadece tekstil ürünlerinde değil, sebzeden meyveye, makina aksamından kimyevi ürünlere geniş yelpazede Denizli menşeili ürünler dünyaya gönderiliyor. Biz de gittiğimiz her ülkede Denizli'de yapılmış ürünleri, Denizli'den dünyaya ulaşmış markaları görüyor ve iftihar ediyoruz" açıklamalarında bulundu.
'BU ÜLKEYE, MİLLETE HAYAL KIRIKLIĞI YAŞATMADIK'
Merkez Bankası rezervlerini göreve geldiklerinde 27,5 milyar dolardan devraldıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aralık ayında bankamızın rezervleri 163,5 milyar dolarla rekor kırdı. Nereden nereye? Hesap bilmeyenler bu işi anlamaz. Sayın Özel, milli gelirimizi nereden aldık biliyor musun? 236 milyar dolardan aldık. 2023 yılında 1 trilyon 130 milyar dolara çıktı. Nereden nereye? 2024 sonunda bu rakamın 1 trilyon 331 milyar dolara, kişi başına gelirin ise 15 bin 551 dolara yükselmesini bekliyoruz. Bu tablodan kıvanç duymak için AK Parti'li olmaya gerek yok. Bu başarıya sevinmek için Cumhur İttifakı'na gönül vermeye gerek yok. Denizli ve ülkemizin bu başarısını takdir etmek için muhalif olmaya da gerek yok. Denizli'nin başarısı diğer 80 vilayetimizin de başarısıdır. Özün sözü geldi gari iki gözüm. Denizlili ihracatçıların, üreticilerin, sanayicilerin başarısı, 85 milyonun tamamının gurur kaynağı. Bu milletin her ferdi inanıyorum ki iktidarda kimin olduğuna, hangi partinin olduğuna bakmadan ülkesinin gelişmesini, kalkınmasını ister. 'Her şey Denizli', 'Her şey Türkiye için' dediğimizde bunu slogan, seçim sözü olarak söylemiyoruz; tam tersine tüm kalbimizle inandığımız için ifade ediyoruz. Denizli için olan her şey Türkiye, Türkiye için olan her şey Denizli içindir. Bugüne kadar hep bu anlayışla hareket ettik, inşallah bu çizgimizi asla bozmayacağız. Bu ülkeye, millete hayal kırıklığı yaşatmadık, bundan sonra asla yaşatmayacağız. Her dem tazelenerek, kendimizi yenileyerek, güçlenerek, hedef ve ölçek büyüterek yolumuza devam edeceğiz" dedi.
'BARİYERLERİ ORTADAN KALDIRMAK İÇİN KULLANDIK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Acı ama bir hakikat olan şu durumu da ifade etmek zorundayım. Türkiye tüm bu başarılarını, müzmin muhalefete rağmen elde etti. Yol yaptık karşı çıktılar, havalimanı yaptık çamur attılar. Hızlı tren hattı yaptık takoz koydular. Tünel, köprü, baraj yaptık mutlaka kulp taktılar. Millete ve memlekete hayrı dokunan hiçbir işin ucundan tutmadılar. Bırakın destek olmayı, muhalefet bize köstek olmasaydı; çok daha büyük başarı hikayelerine imza atardık. Kuyu kazan, çelme takan, Türkiye'yi paçasından tutup, aşağı çeken muhalefet olmasaydı; ülkemiz bugün çok farklı konumda olurdu. Çünkü iş yapacağımız vakti bunların önümüze çıkardığı bariyerleri ortadan kaldırmak için kullandık. Hizmet üreteceğimiz enerjiyi, muhalefetin sabotajlarını savuşturmak için kullandık" diye konuştu.
'HİZMET VE YATIRIM DÜŞMANLIĞI ASLA DEĞİŞMİYOR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "CHP'nin genel başkanlığı koltuğunda oturan isimler değişse de hizmet ve yatırım düşmanlığı asla değişmiyor. Ne iş yapma niyetleri var ne de çalışmamıza tahammülleri var. Bunlar çalışmayı sevmiyor, çünkü bunlar tembel. Denizli'nin bunları anlatan çok sevdiğim bir ata sözü var; 'Tembele kapıyı ört demişler, yel eser de örter' demiş. Bunların durumu da aynen öyle. Ağzımızın tadı kaçmasın, aman konforumuz bozumasın havasındalar. Millete hizmet yolunda şantiye tozu yutmak yerine, çilingir sofrasında kadeh tokuşturmak daha çok hoşlarına gidiyor. Üretmeden, ter dökmeden, emek vermeden, hizmet etmeden siyaset yaptıklarını zannediyorlar. 10 dönüm bostan yan gel yat Osman. Bu söz, bunlarda ete kemiğe bütünmüş" dedi.
'HERKESİN MUTLU OLACAĞI BİR HALK İHTİLALİ GERÇEKLEŞTİ'
"Vahim tarafı haset siyasetlerini ülkeye husumete kadar vardırmalarıdır" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Öyle bir ruh hali içindeler ki 'AK Parti ve Cumhur İttifakı yıpransın da Türkiye'ye ne olursa olsun' diyorlar. Bu ülkenin başarılarına, iftihar meselelerine sevinemiyorlar. Türkiye'nin diplomatik, ekonomik, askeri ve siyasi kazanımlarından dahi mutlu olamıyorlar. Bunun en son örneği, Suriye krizi. Suriye'de 13 yıl süren kanlı katliamlar sonrası, 8 Aralık'ta Esed rejimi devrildi, Baas diktatörlüğü çöktü. Muhalifler Şam'ı tekrar fethetti. Arasında bizim de desteklediğimiz unsurların bulunduğu muhaliflerin 13 yıllık zulme son vermesinden Türkiye olarak memnuniyet duyduk. Suriye'nin özgürleşmesi milyonlarca Suriyeli kardeşlerimizle bizi de sevindirdi. Bundan daha doğal bir şey olamazdı. 911 kilometre sınırımızın olduğu Suriye'deki çatışmaların olumsuz etkisi, en fazla hisseden ülkelerden biriydik. Terör eylemlerinden ülkemize yönelik saldırılara kadar pek çok alanda ciddi bedeller ödedik. Bölücü terör örgütü PKK ve DEAŞ, bu ülkedeki istikrarsızlıktan beslendi. Yabancı güçlerin destekleriyle bu örgütler palazlandırıldı. DEAŞ bahanesiyle bölücü örgüte binlerce TIR dolusu silah ve mühimmat gönderdiler. Zalim Esed ve avanesi, Suriye'yi devasa uyuşturucu üretim çiftliğine dönüştürdü. Zalim Esed'in aile olarak ürettikleri hapların hepsi malumumuzdur. Ölüm ve işkence merkezine çevrilen hapishanelerin, yargısız infazların, evlatlarının önünde katledilen, tecavüz edilen kadınları burada saymıyorum. Suriye'de gövdesinde taş yerine kalp taşıyan herkesin mutlu olacağı bir halk ihtilali gerçekleşti" açıklamalarında bulundu.
'MUHALEFETE RAĞMEN TÜRKİYE'Yİ BU SEVİYEYE TAŞIDIK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"CHP tarafında matem havası var. Şam'daki müttefiklerini kaybetmenin şokunu halen atlamadılar. Fikri akrabalıkları bulunan Baas rejiminin düşmesini hazmedemediler. Suriye'de ülkemize müzahir yönetimin olmasını içlerine sindiremediler. Eski genel başkanlarının kuyruk acısını biliyoruz, Baas rejimi ve Esed sevgisinin altında farklı sebepler var. Yeni genel başkanın Suriye'deki halk devriminde niçin bu kadar rahatsız olduğunu hepimiz merak ediyoruz. Buradan Sayın Özel'e soruyorum; Halep Kalesi'ne asılan ay yıldızlı al sancak CHP'ye niye dokunuyor? Hama, Humus, Şam, Dara'nın camilerinde Türkiye için yapılan dualar sizde neden hazımsızlık oluşturuyor? Emevi Camisi'nde kılınan namaza, edilen duaya CHP yönetiminin bu kadar tepki göstermesinin asıl sebebi nedir? Suriye'nin 13 yıldır hasretini çektiği istikrar ve huzura kavuşacak olması, CHP genel merkezinde neden sorun çıkartıyor? 1 milyon evladını kaybetmiş, mazlum Suriye halkıyla alıp veremediğiniz nedir? Haktan, hukuktan dem vurmayı seviyorsunuz. Öyleyse niçin belediye başkanlarınızın hukuk tanımazlığına sesinizi çıkarmıyorsunuz? Irkçılık yaptığını, hukuku çiğnediğini ekranlarda itiraf eden şahısla ilgili bir açıklama, kınamanız olacak mı Sayın Özel? Bunlar Sayın Özel ve CHP yönetiminin cevap veremeyeceği sorulardır. Lafa gelince 'Atatürk'ün kurduğu partiyiz' derler. Ömrünün 3'te biri savaş meydanlarında geçen gazinin Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da verdiği mücadeleyi bilmezler. Tek parti faşizminin ırkı, oryantalist kodlarından kendilerini bir türü kurtaramadılar. Böyle bir muhalefete, zihniyete rağmen Türkiye'yi bu seviyeye taşıdık" dedi.
'MİLLİ ÜLKÜMÜZ OLAN 'TÜRKİYE YÜZYILI'NI MUTLAKA İNŞA EDECEĞİZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "22 yılda sadece Türkiye'nin ekonomisini, diplomasisini, ihracatını büyütmedik aynı zamanda itibarını, etkinliğini, gücünü de büyüttük. Avrupa ve Amerika dahil tüm dünyada Türkiye konuşuluyor. CHP'nin örnek aldığı ve millete örnek gösterdiği ülkelerin tamamında Türkiye'nin askeri, savunma sanayi ve diplomatik başarıları konuşuluyor. Sayın Trump dahil tüm dünya liderleri Türkiye'nin başarısını, artan bölgesel nüfuzunu teyit ediyor. Türkiye zincirlerinde kurtuldukça, ayağına ve zihnine vurulan prangaları parçaladıkça, gücünü ve potansiyelini en üst seviyede kullanıyor. Ama ülkemizdeki muhalefet ne yazık ki bunların hiçbirini görmüyor. Bunlar sadece başlangıç, inşallah çok daha iyi yerlerde olacağız, hedeflerimizle aramıza kimsenin girmesine izin vermeyeceğiz. Milli ülkümüz olan 'Türkiye Yüzyılı'nı mutlaka inşa edeceğiz" diye konuştu.
'ÇOĞU GİTMİŞ AZI KALMIŞ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ne diyor o meşhur şarkıda; aşkımız erdi bahara, kışı bitti yazı kaldı. Kapandı yıllanmış yara, çoğu bitti azı kaldı. Yeniden büyük ve güçlü Türkiye vizyonumuzun gerçeğe dönüşmesi için çoğu gitmiş azı kalmış. Sizlerden bu süreçte partimiz dava ve yol arkadaşlığımıza, 'Cumhur İttifakı'na sahip çıkmanızı istiyorum. Kaderin cilvesi olarak tarihi bir sorumluluk üstlendik. Dünyada kartların yeniden dağıtıldığı bir dönemde AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak ağır bir mesuliyet ile karşı karşıyayız. Türkiye'yi sadece bu süreçte güçlenerek çıkarmayacağız, asırlık hayallerimizi gerçeğe dönüştüreceğiz. Bu yolculukta rehavete kapılmak gibi bir lüksümüz yok. Kadrolarımız arasında küskünlüğe kırgınlığa yer yok. Muhalefetin sahte gündemlerinin peşine takılmaya vaktimiz yok. İşimize bakacağız, güçlü taraflarımızı tahkim edip, zayıf yanlarımızı güçlendireceğiz. Milletimizle olan yakınlığımızı, muhabbetimizi her zaman canlı ve taze tutacağız. Her birinizden 'Gün bugündür' düsturuyla daha fazla çalışmanızı bekliyorum" dedi.
'SON 22 YILDA DENİZLİ'YE 385 MİLYAR LİRA TUTARINDA KAMU YATIRIMI YAPTIK'
Denizli'de yapılan yatırımları anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İşimiz laf üretmek değil, hizmet ve eser üretmek. Son 22 yılda Denizli'ye güncel rakamlarla 385 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık. Adalette 2 milyar lira, eğitimde 26 milyar lira, gençlik ve sporda 3 milyar lira, sosyal yardımlarda 38 milyar lira, sağlıkta 4 milyar lira, çevre ve şehircilikte 8 milyar lira, ulaştırmada 69 milyar lira, tarım ve ormanda tarımsal hibe destekleri dahil 66 milyar lira, sanayi teknolojide 2 milyar lira, enerjide kamu ve özel toplam 86 milyar lira, kültür ve turizmde 2 milyar lira, çalışma ve sosyal güvenlikte teşviklerle birlikte toplam 11 milyar lira yatırım yaptık. Denizli'ye 69 adet spor tesisi kazandırdık. 630 yataklı 14 hastane dahil 39 sağlık tesisi inşa ettik. 400 yataklı Denizli Acil Durum Hastanesi'ni bu yıl sonuna kadar tamamlayıp, devreye alacağız. 1000 yataklı Denizli Şehir Hastanesi'ni 2027 yılı içinde hizmete sunacağız. TOKİ vasıtasıyla 14 bin 242 konut projesi başlattık. Bunlardan 12 bin 449 konutu hak sahiplerine teslim ettik, 1793 konutun yapımına devam ediyoruz. 8 millet bahçesi projemiz bulunuyor. 4'ü bitti, birinin yapımı, birinin projesi, 2'sinin yer seçim çalışması sürüyor. 65 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu 513 kilometreye ulaştırdık. Bütümlü sıcak karışım kaplamalı yol ağını 18 kilometreden 465 kilometreye yükselttik" açıklamalarında bulundu.
'ÇOK DAHA FAZLA YATIRIMI VE ESERİ ŞEHRİMİZE KAZANDIRACAĞIZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün Aydın-Denizli Otoyolu'nun resmi açılışını yapıyoruz. Denizli'den Aydın ve İzmir'e kesintisiz otoyol ağıyla hızlı ve konforlu ulaşım imkanı sunuyoruz. Aydın-Denizli arasında 1,5-2 saat süren yolculuk süresi bu vesileyle 55 dakikaya inmiş oluyor. İzmir üzerinden İstanbul-İzmir Otoyolu ile Marmara bölgesi ve Avrupa sınırına kadar direkt otoyol bağlantısını sağladık. Denizli-Afyonkarahisar bölünmüş yolu üzerinden Ankara ve tüm İç Anadolu bölgesine kesintisiz şekilde bağladık. Denizli Çevreyolu ile 2 bin 640 metre uzunluğundaki Honaz Tüneli'ni hizmete sunarak şehir içindeki trafik yoğunluğunu rahatlattık. Denizli-Muğla bölünmüş yolu, Çivril Dinar yolu, Denizli-Uşak, Denizli-Acıpayam, Denizli-Çardak yolu gibi 13 kara yolu projesinde çalışmalarımız devam ediyor. Selçuk-Ortaklar, Ortaklar-Aydın, Aydın-Denizli hızlı tren etüt ve proje işlerini bitirdik. Milli sinyalizasyon projesi kapsamında 176 kilometre uzunluğundaki Ortaklar-Aydın-Denizli hattında çalışmalarda sona yaklaştık. Mart ayında tamamlamayı planlıyoruz. Kaklık Lojistik Merkezi'ni şehrimize kazandırdık, Çardak Havalimanı'na yeni bir terminal binası yaparak havalimanını büyüttük. Su ve sulama yatırımlarında 8'i baraj, 11'i hidroelektrik santrali, 5'i yer altı depolaması olmak üzere toplam 249 tesis inşa ettik. 18 adet tesisin inşası devam ediyor. Denizli'ye 2 yeni OSB, 2 tekno park, 14 Ar-Ge merkezi ve 12 tasarım merkezi kurduk. Babadağ, Bekilli, Beyağaç ve Güney'e önümüzdeki birkaç yıl içinde doğal gaz arzı sunmayı planlıyoruz. Denizli bize destek verdikçe, çok daha fazla yatırımı ve eseri şehrimize kazandıracağız" diye konuştu.
'HER KULA NASİP OLMAZ'
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci ise Denizli'ye yapılan ve yapımı süren hizmetlere vurgu yaptı. Zeybekci, "Denizli'ye rutin olarak her sene 2 defa gelen saygıdeğer Cumhurbaşkanımız bugün Denizli'ye yeniden geldi. Her gelişinde de eserleriyle geldi. Biraz önce Sayın Cumhurbaşkanımızla gelirken havadan baktığımızda bu vadinin eski halini hatırladım. Ne bu salon ne konutlar ne muhteşem parklar vardı. Allah'a şükrediyoruz. Bu aziz millete, şehrimize hizmetkar olmayı Allah'ın lütfu olarak görüyoruz. Her kula nasip olmaz. Biraz geçmişe 2002'ye, 2024'e gidelim. Bugün Türkiye'nin 81 ilinde olduğu gibi Denizli'nin her köyünde sokağında, caddesinde, başı dik anlı açık Efeler gibi gerine gerine yürüyecek tek parti, AK Parti'dir. Sokaklarda öyle yürüyoruz. Çünkü yaptık, Cumhurbaşkanımızın siyasetinde bu şehirde taş üstünde ne taş varsa tümünü yaptık" dedi.
Kongrede konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ da "Kongremiz hayırlı olsun. Sizlerin bu sevdası olduğu sürece AK Parti'ye ömür biçmeye çalışanlar, bundan önce nasıl hayal kırıklığına uğradılarsa bundan sonra da hayal kırıklığına uğramaya devam edecekler. Şunu herkes bilsin ki inşallah 2025'te her ilde yaptığımız coşkun kongreler göstermektedir ki 2028 ve 2033'te de ipi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti göğüsleyecektir" diye konuştu.
Önceki dönem İl Başkanı Yücel Güngör, görev yaptığı süre boyunca kendisine destek olan herkese teşekkür etti. (DHA)
Görüntü Dökümü
------------------------
-Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması
Haber: Seza Nur ALPDÜNDAR-Tolga TAHÇI/DENİZLİ, (DHA)
======================================
2) BMC'İN ÜRETTİĞİ YERLİ VE MİLLİ MOTORLU TAKTİK TEKERLEKLİ ZIRHLI ARAÇLAR TSK'YA TESLİM EDİLDİ
İZMİR'de, BMC tarafından yerli ve milli tam bağımsız savunma sanayi hedefleri doğrultusunda üretilen 100 adet yerli motorlu taktik tekerlekli zırhlı askeri araç, törenle Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı'na teslim edildi. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, "Sadece son 2 yılda Türk savunma sanayi şirketlerinin imzaladığı ihracat sözleşmelerinin miktarı 20 milyar dolar olduğunu belirtirken, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu da "2 bin 234 yıllık tarihiyle dünyanın ve NATO'nun en seçkin Kara Kuvvetleri Komutanlığı'yız" dedi. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Ali Çardakçı da "Teslim aldığımız araçlarımız bu görevleri daha etkin ve güvenli bir şekilde yerine getirmemiz için büyük bir güç ve motivasyon kaynağı olacaktır" diye konuştu.
Türk savunma sanayisinin zırhlı kara aracı üreticilerinden BMC'nin, ürettiği yerli ve milli 100 adet yerli motorlu taktik tekerlekli zırhlı aracın teslimi nedeniyle BMC'nin Pınarbaşı tesislerinde tören düzenlendi. Törene, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Savunma Sanayi Başkanlığı (SSB) Kara Araçları Daire Başkanı Ahmet Raci Yalçın, BMC Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Ali Çardakçı, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Ege Ordusu ve Garnizon Komutanı Orgeneral İrfan Özsert, AK Parti milletvekilleri Mehmet Ali Çelebi, Ceyda Bölünmez Çankırı, Yaşar Kırkpınar, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanoğlu katıldı. Program, şehitler için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Ardından araçların üretim süreçlerini, işlevlerini ve özelliklerini anlatan sinevizyon gösterimi yapıldı.
'YÜZDE 60 OLARAK BAŞLADIĞIMIZ YERLİLİK ORANI YÜZDE 95'E YÜKSELDİ'
SSB Kara Araçları Daire Başkanı Ahmet Raci Yalçın törendeki konuşmasına, "Biz bu proje altında bir araç teslimi yapmadık. Bir araç ailesi geliştirdik ve bunu sahaya teslim ettik diyebiliriz. Operasyonların yoğun olarak devam ettiği süreçlerdi. Bir an evvel sahaya araçlarımızı teslim etmek zorundaydık. Bu araçların geliştirilmesi açısından çok ciddi başarılar. Hem aracımızı tamamladık hem sahaya sürerek modifikasyon ve test faaliyetlerimizi gerçekleştirdik. Yüzde 60 olarak başladığımız yerlilik oranı yüzde 95'e yükseldi" dedi.
'ARAÇ TEST ALANIMIZ HER TÜRLÜ MODERN TEST İMKANINA SAHİP'
BMC Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı ise "Türkiye'nin geleceğine yön verecek projelerin güç ve aktarma teknolojilerinin yüzde 100 Türk mühendisliğiyle üreten BMC, Ankara'daki üretim üssüyle aynı zamanda Türkiye'nin küresel savunma sanayindeki rekabet gücünü de arttıracak. 2025 yılı ortasında aktif hale getirmeyi hedeflediğimiz zırhlı araç üretim fabrikamızda ise aylık 8 adet Altay tankı ve aylık 10 adet, 8 çarpı 8 seri üretim kapasitesi bulunuyor. Aynı alanda tam ve diğer zırhlı araçların farklı arazi koşullarında testlerin yapılacağı bir test lazımdı tasarladık ve tamamladık. Araç test alanımız dünyadaki örnekleriyle kıyaslandığında en gelişmiş seviyede ve zırhlı araç içerisinde ihtiyaç duyulan her türlü modern test imkanına sahiptir. Tam kapasiteye ulaştığımızda 1500'ün üzerinde mühendis ve işçimizden oluşan bir ARGE ve üretim ekibi olacak" diye konuştu.
'SERİ ÜRETİME BAŞLADIK'
"Özellikle 25 yıllık hayalimiz olan yerli ve milli tank projesinde seri üretim için geri sayıma başladığımızın da müjdesini vermek istiyorumö diyen Tosyalı, şöyle devam etti:
"Türk Silahlı Kuvvetlerimizin talepleri doğrultusunda yeni gereksinimlere uygun olarak tamamen baştan tasarladığımız yeni Altay'ı, seri üretime hazır hale getirdik. İşte tüm bu sizlerle paylaştığım ileri teknoloji ve Ar- Ge'ye dayalı yatırımların bir sonucu olarak bugün ilk seri üretim yeri ve milli motorlu taktik tekerlekli zırhlı araçların, Türk silahlı kuvvetlerimize teslimini gerçekleştiriyoruz. Yerli ve milli tam bağımsız savunma sanayi hedefleri doğrultusunda, BMC tarafından üretilen 100 adet yerli motorlu taktik tekerlekli zırhlı aracın teslimatı bizim için büyük bir gurur ve onur. Çünkü bu tarihi teslimat ülkemizin savunma sanayisinde yerlileşme oranının arttırılması ve dışa bağımlılığın azaltılması hedeflerine yönelik çok önemli bir adım. Bugün itibariyle BMC tarafından üretilen 'kirpi ve vuran' araçlarında motorla beraber yerlilik oranı, yüzde 95 seviyesine çıkmış bulunmakta. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin taktik ihtiyaçlarına tam yanıt verecek şekilde göreve hazır hale getirilen bu araçların ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum."
'ÜLKEMİZİN BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİNE TEKNOLOJİK BİR ÜSTÜNLÜK KAZANDIRMIŞTIR'
Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Ali Çardakçı da konuşmasında, 100'üncü motorun her bir çalışanın emeği, azmi, alın teri ve bu ülkeye duyduğu hizmet aşkını simgelediğini söyledi. Bu üretimin sadece bir hedefin tamamlanması değil aynı zamanda yeni umutların kapısını aralayan bir dönüm noktası olduğunu belirten Orgeneral Çardakçı, "Teslim aldığımız araçlarımız bu görevleri daha etkin ve güvenli bir şekilde yerine getirmemiz için büyük bir güç ve motivasyon kaynağı olacaktır. Savunma sanayimiz, yerli ve milli üretimi önceleyen politikalarla büyük bir ilerleme yaşamış, ülkemizin bağımsızlık mücadelesine teknolojik bir üstünlük kazandırmıştır. Vuran araçlarımız, üstün zırh koruma özelliği ve operasyonel kabiliyetiyle personelimizi hem görev esnasında hem de olası saldırılara karşı koruyarak güvenli bir şekilde hizmet sunmalarına imkan sağlamaktadır. Bu araçların, kahraman personelimizin güvenliğini artırarak acılarımızı en aza indireceğine inanıyoruz" diye konuştu.
'DÜNYANIN VE NATO'NUN EN SEÇKİN KARA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI'YIZ'
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ise Türkiye'nin küresel bir aktör, güvenlik mimarisinin vazgeçilmez bir unsuru ve uluslararası ortamda artık bir oyun kurucu olduğu bu hassas ve kritik dönemde, yerli ve milli savunma sanayi ürünleriyle donatılmış, güçlü ve caydırıcı bir orduya sahip olmasının bir zorunluluk olduğunu kaydederek, şöyle konuştu:
"Türkiye İHA ve SİHA ile elektronik harp kullanımında bir numarayız. Kara harekatının önemli manevra unsurlarından biri olan taktik tekerlekli zırhlı araçlar; sürat, zırh koruması, keşif gözetleme ve ateş kabiliyetiyle, muharebe sahasının ana unsurlarından biri olmaya devam etmektedir. Bu ihtiyaç doğrultusunda 2011 yılından itibaren Kirpi-1 aracıyla Kara Kuvvetleri Komutanlığı envanterine alınmış, müteakip dönemde elde edilen tecrübelerden istinaden araçlara ilave yetenek ve sistemler eklenerek yeni modeller geliştirilmiştir. Şu an halen envanterimizde 1500 civarında zırhlı araç olduğunu kabul edersek, bugün Kirpi'sinden Vuran'ına yeni nesil devriye araçlarından yeni nesil taktik zırhlı araçlara kadar özellikle Irak'ın kuzeyinde ve Suriye hareket alanında icra edilen operasyonun yükünü taşıyan, bunlara olumlu katkı sağlayan, onların sağlığını en iyi şekilde muhafaza etmesini sağlayan bir sistem olduğu hepimiz tarafından görülmektedir. Gayretlerimizin somut sonucu olan, bugün yerli motoruyla donatılmış 100'üncü taktik tekerlekli zırhlı aracı da envanterimize kazandırıyoruz. Sıra, Türk mühendislerinin ve Türk savunma sanayii ürünü olan Kara Kuvvetleri'nin ana muhabere tankı Altay'dadır. 2 bin 234 yıllık tarihiyle dünyanın ve NATO'nun en seçkin Kara Kuvvetleri Komutanlığı'yız" diye konuştu.
'SON 2 YILDA TÜRK SAVUNMA SANAYİ ŞİRKETLERİNİN İMZALADIĞI İHRACAT SÖZLEŞMELERİ 20 MİLYAR DOLAR'
Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün de "Genel anlamda yüzde 80'lik bir yerlilik oranı yakaladığımız savunma sanayi sistemindeki kara araçlarından zırhlı kara araçlarında yüzde 95'lik yerlilik oranını yakaladığımız yerli motorlar teslim edeceğimiz bu anlamlı günde inşallah üzerine kararlılıkla durduğumuz tüm platformlarımız için yaylı motorlarımızı geliştirmeye ve birlikte teslim etmeye devam edeceğiz. Allah'a çok şükür yaptığımız teslimatlarla birlikte 7,1 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaştık. 6,5 milyar dolar hedefimiz vardı. Bunu yüzde 29 üzerinde gerçekleştirerek, 7,1 milyar dolara ulaştıkö dedi.
Görgün, "Sadece son 2 yılda Türk savunma sanayi şirketlerinin imzaladığı ihracat sözleşmelerinin miktarı 20 milyar dolar. Birbirinden yetenekli firmalarımız var. İşte bugün BMC'deyiz. BMC, kullanıcılarımızın ihtiyaçlarını en iyi şekilde, en hızlı karşılama noktasında çok fazla araç verildi. 3 bin 600'ün üzerinde araç şu anda güvenlik güçlerimizin kullanımına sunuldu. Halihazırda sözleşme altında olan 5 bin üzerinde aracımızla yine üretiliyor ve teslimata hazır hale gelecek. Kara araçlarında, dünyaya baktığımızda Türkiye'deki yerli milli firmaların 40'ın üzerindeki ülkeye yaklaşık 5 bin araç teslim ettiğini de bu vesileyle söylemek isterim. Bugünkü töreni anlamlı kılan yine ifade ettiğimiz yerli ve milli motorlar ailesine bakıldığında, biz bu motorların sadece burada teslimatını sağladığımız araçlar değil kullanabilecek her türlü platformda kullanılması için Savunma Sanayii Başkanlığı olarak da desteklerimizin olduğunu, arkasında durduğumuz ve bunu sağlayacağımızı bu şekilde ifade etmek isterim" diye konuştu.
Törenin ardından protokol üyelerine zırhlı araçların maketleriyle sertifikalar hediye edildi. Ardından protokol üyeleri, fabrikayı gezdi.
'TUNA MOTORU, VURAN VE KİRPİ ARAÇLARI İLE 20 TONLUK ZIRHLI ARAÇLARDA KULLANILABİLECEK'
Öte yandan törenden sonra da açıklamalarda bulunan Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, "Bugün BMC'nin tesislerindeyiz. Çok anlamlı bir töreni gerçekleştirdik. Jandarma ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın ihtiyacı olan araçların 100'ünün teslimatını yaptık. Bugünü farklı kılan teslim ettiğimiz araçların yerli motorlarla teslim ediliyor olması. Savunma sanayinde yüzde 80 yerlilik oranına ulaştığımızı her fırsatta ifade ediyorduk. Bugün bu kara araçlarında yerli motorların kullanılmasıyla bu platformdaki araçların yerlilik oranı yüzde 95'lere vardı. Bu motor ailesinin bir parçası Tuna motoru 380 beygir gücünde olan 4 silindirli. Bir sonraki ise 600 beygirlik olan Azra motoru. Sonra Utku motoru ana muhabere tankı için geliştirdiğimiz Batı motoru var. Süratle test ve kalifikasyon süreçleri devam ediyor. Bunlardan ilki olan Tuna motoru, Vuran ve Kirpi araçlarında ve 20 tonluk zırhlı araçlarda kullanılabilecektir. Bunun ilk teslimatını yapmış oluyoruz" dedi. (DHA)
Görüntü Dökümü
---------------------------
- Törenden görüntü
- Ahmet Raci Yalçın'ın konuşması
- Fuat Tosyalı'nın konuşması
- Ali Çardakçı'nı konuşması
- Selçuk Bayraktaroğlu'nun konuşması
- Haluk Görgün'ün konuşması
- Genel ve detay görüntü
Haber: Kadir ÖZEN - Kamera: Ersan ERDOĞAN / İZMİR, (DHA)
======================================
3) ADIYAMAN'DAKİ KAZADA ÖLEN 5 KİŞİ TOPRAĞA VERİLDİ
ADIYAMAN'ın Besni ilçesinde, akaryakıt tankeriyle otomobilin çarpıştığı kazada yaşamını yitiren 5 kişi toprağa verildi, 2 yaralının tedavisi ise sürüyor.
Kaza, dün akşam saatlerinde, Gölbası-Adıyaman kara yolunun 35'inci kilometresinde meydana geldi. Arif Berk yönetimindeki 02 FY 359 plakalı akaryakıt tankeri ile Mahmut Hamurcu yönetimindeki 27 GG 300 plakalı otomobil çarpıştı. Kazayı görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezi ekiplerine bildirdi. İhbarla gelen sağlık görevlileri, Mahmut Hamurcu (41), Zeliha Hamurcu (65) ve Sevim Atlı'nın (45) hayatını kaybettiğini belirledi. Yaralanan Filiz Atlı (43), Abdulsamet Atlı (4), Hanifi Atlı ve Havva Bilgin ise Besni Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı, buradan da Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Yaralılardan Filiz Atlı ve Abdulsamet Atlı da doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Hanifi Atlı ve Havva Bilgin'in tedavilerinin ise sürdüğü öğrenildi.
Ölen 5 kişi için Yeni Mezarlık Camisi'nde cenaze namazı kılındı. Cenazeye AK Parti Adıyaman milletvekilleri İshak Şan ve Mustafa Alkayış ile Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere de katıldı. Yakınlarının cenazede uzun süre gözyaşı döktüğü 5 kişi, namazın ardından toprağa verildi. (DHA)
Görüntü Dökümü
-----------------------------------
-Yeni Mezarlık
-Toplanan kalabalık
-Cenaze namazı kılınması
-Helallik alınması
-Cenaze tabutları
-Genel ve detay görüntüler
Haber:Mahir ALAN/ADIYAMAN, (DHA)
======================================
4) MODERN KONTROL VE DENETİM GEMİSİ 'REİS 48' GÖREVE BAŞLADI
MAVİ Vatan'ın korunması ve deniz ekosisteminin sürdürebilirliğini sağlamak amacıyla inşa edilen modern kontrol ve denetim gemisi 'Reis 48', Muğla'nın Bodrum ilçesinde düzenlenen törenle göreve başladı.
Mavi Vatan'ın korunması ve deniz ekosisteminin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla Muğla Valiliği Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı tarafından inşa edilen modern kontrol ve denetim gemisi Reis 48, Muğla'nın Bodrum ilçesinde düzenlenen törenle göreve başladı. Türkbükü Balıkçı Barınağı'nda düzenlenen törene Muğla Vali Vekili Mehmet Eriş, Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Turgay Türkyılmaz, Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, Muğla İl Müftüsü Yaşar Çapçı, Bodrum Kaymakamı Mustafa Çit, STK temsilcileri ile çok sayıda balıkçı katıldı. İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan tören daha sonra halk oyunları gösterisiyle devam etti. Gösterinin ardından yapılan protokol konuşmaları sonrası Muğla İl Müftüsü Yaşar Çapçı'nın dualarıyla açılış kurdelesi kesildi. Protokol heyeti Reis 48'e binerek incelemelerde bulundu. Denize açılan Reis 48, daha sonra hayalet ağ temizliğinin yapıldığını noktaya gitti. Hayalet ağ temizliği ise su altı kamerası tarafından görüntülendi. Programda konuşan Muğla Vali Vekili Mehmet Eriş, "Denizlerimizin ve su kaynaklarımızın daha güçlü bir şekilde korunması amacıyla valiliğimiz himayesinde Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı'nın katkılarıyla bakanlığımız ile yapılan iş birliğiyle çok kıymetli bir su ürünleri kontrol teknemizi Bodrum'da hizmete koyma konusunda sona geldik. Emeği geçenlere teşekkür ederim" dedi.
'DENETİM ALTYAPIMIZI GELİŞTİRMEYE DEVAM EDİYORUZ'
Kontrol gemi sayısının 112'ye ulaştığını ifade eden Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Turgay Türkyılmaz ise "Denizlerimizin korunması noktasında çok önemli bir değer olduğunu düşündüğüm kontrol gemilerimize, her yıl yenilerini ekleyerek denetim altyapımızı geliştirmeye devam ediyoruz. Şu anda bu gemimizle birlikte 111 adet aktif olan kontrol gemisi sayımız 112 adete ulaşmış oldu. Bu gemilerden 26'sı denizlerde faaliyet gösteriyor. Sadece Muğla ve çevresinde balıkçılık faaliyetlerinde görev almayacak uluslararası sularda, Mavi Vatan olarak adlandırdığımız ülkemizin 3 tarafı denizlerle çevrili olan denizlerimizde özellikle Ege Bölgesi ve uluslararası sularda Sahil Güvenlik Komutanlığımızın etkili bir şekilde yapmış olduğu çalışmalara bizde balıkçılık adına kontrol yaparak bu gemimizin iyi bir şekilde faaliyet göstereceğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak da "Reis-48'i hep birlikte denize indireceğiz. 1500 kilometreye yakın sahil şeridi, su ürünleri yetiştiriciliğinin başkenti olan ili turizm ve imar baskısının kıyı yapılarıyla tehditte bulunduğu denizlerimiz, insan kaynaklı karasal kirleticiler, hayalet ağların baskısı hatta Kızıldeniz'den gelen istilacı türlerin sayısının artması denizlerimiz ve balıkçılarımız için büyük tehdit arz ediyor. Reis 48 bunun için önemli. Teknemiz kaçak avcıların hızına yetişemiyordu. Onlardaki sistemler bizim kontrol teknemizde yoktu. 35 mil sürat yapabilen, 3D'li sonarından tutun, gece görüşlü termal kamerası olan su altı ve dron ile denetim yapabilen denetim ve kontrol botuna kavuşmuş olduk" diye konuştu. (DHA)
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Açılıştan görüntü
-Konuşmalardan detay
-modern kontrol ve denetim gemisi 'Reis 48'in görüntüsü
-Sualtı hayalet ağ temizleme görüntüsü
-Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Fırat AKAY / BODRUM (Muğla), (DHA)
======================================
