Ülkemizin ana gündem maddeleri arasında ekonomik sorunlar ve asgari ücret tartışmaları yer alırken, son on gündür Suriye odaklı gelişmeler dikkat çekiyor. Başına 10 milyon dolar ödül konulan Coloni liderliğindeki HTŞ (Heyet Tahrir El-Şam), Suriye topraklarını ele geçirmeye devam ederken, Birleşik Arap Emirlikleri ve diğer bazı Arap ülkelerinin, bölgede İslami yapıların varlığından duyduğu rahatsızlık açıkça hissediliyor.

Etnik ve dini grupların çeşitliliği nedeniyle, Suriye gibi bir ülkenin nüfusunu bir arada tutmak oldukça zor. Amerika ve diğer emperyalist güçlerin “adalet” ve “demokrasi” söylemleriyle Ortadoğu’da yürüttüğü böl-parçala-yönet stratejisinin, Suriye özelinde başarıya ulaştığı söylenebilir. Bu süreçten en çok fayda sağlayan ülke ise İsrail oldu. Güvenlik kaygılarını bahane ederek bölgedeki tehdidi bertaraf eden İsrail, aynı zamanda toprak genişlemesini de sürdürüyor.

Rusya ve Amerika’nın Suriye’deki üsleri ve deniz donanmaları, bu iki büyük gücün ülkeden kısa vadede çekilmeyeceğini gösteriyor. HTŞ’nin Şam’a ilerlemesi ve belli bir süre emperyalist güçlerin politikalarına uygun hareket edeceği ihtimali, bölgedeki çıkarların sürekliliğini koruyacağını işaret ediyor.

Suriye yönetimindeki olası değişimlerin, ülkemizde göçmen meselesiyle ilgili bir "bayram havası" yaratacağı beklentisi gerçekçi değil. Özellikle sanayi ve tarım sektörlerinde çalışan Suriyeli göçmenlerin dönüşü durumunda, bu sektörlerin ciddi sıkıntılar yaşayacağı açık. Türkiye’de yaşamını yerleşik hale getiren Suriyeli ailelerin kısa sürede ülkelerine döneceğini düşünmek de hayalci bir yaklaşım olur.

Haber Resmi

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in asgari ücretin enflasyonun üzerinde olması gerektiğini ifade etmesine rağmen, üç oturumda da net bir sonuç çıkmadı. İşçi ve işveren temsilcileri hâlâ uzlaşı için mücadele ederken, toplantılardan çıkan sonuçların kamuoyuna sızdırılmaması süreci daha belirsiz hale getiriyor. Önümüzdeki haftalarda tarafların daha net tavır almasıyla birlikte tablo daha belirgin hale gelecektir.

Haber Resmi
Suriyelilerin Gidişi Türkiye Ekonomisini Nasıl Etkiler?

Suriyeli göçmenlerin ülkelerine dönüşü, Türkiye ekonomisinde özellikle emek yoğun sektörlerde hissedilir etkiler yaratabilir. Sanayi ve tarım sektöründe iş gücü açığı doğması, üretim maliyetlerini artırabilir ve bu durum özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeleri zorlayabilir. Ayrıca, hizmet sektöründe Suriyeli iş gücünün yerine alternatif iş gücü bulmak zaman alabilir.

Haber Resmi

Öte yandan, göçmen nüfusun Türkiye’deki harcama gücü de ekonomiye katkı sağlıyor. Göçmenlerin dönüşü, özellikle yerel pazarlarda ve konut kiralama gibi alanlarda ekonomik daralmaya yol açabilir. Ancak, bu durum Türkiye’nin işsizlik oranını azaltarak yerel iş gücüne olan talebi artırabilir.

Sonuç olarak, Suriyeli göçmenlerin dönüşünün ekonomik etkileri karmaşık bir denklemdir. Türkiye’nin bu süreçte dengeli bir iş gücü ve ekonomik geçiş planı oluşturması, uzun vadede sürdürülebilir kalkınma açısından kritik öneme sahiptir.