"SÜREKLİ TATLI İSTİYORDU"

2013 Yılında Cansu'yla yazlıktaydık, o zamanlar hiçbir engeli yoktu sizler gibi normal sağlıklı bir bireydi. Biraz da balık etliydi. Yaz ortalarına doğru biraz kilo kaybetmeye başladı fakat bir yandan sürekli canı tatlı istiyordu, sürekli tatlı yemek istediğini söylüyordu.

"SÜREKLİ UYUYOR"

Ben de Cansu'nun bir haftada verdiği kiloları görünce ( sürekli tatlı yiyerek) hastaneye götürdüm. Babam geldi o zaman fakat ilgilenmedi, bu süreçte Cansu sürekli uyuyor ve hala şeker tüketmek istiyordu. Babam geldiği halde kardeşimi hastaneye götürmek gibi bir harekette bulunmadı.

"ANNEMİN YANINA GİTTİK"

Ben o zaman 15 yaşında falanım. Cansu'yu hastaneye götürdüm tek başıma taşıyarak. Akçay'da götürdüğüm 2 hastane de ilgilenmedi psikolojik deyip gönderdiler. Sonunda annem hemen yanıma gelin Cansu'yu ben götüreceğim dedi. Aldım Cansu'yu bindik otobüse İstanbul'a geldik. Annem Cansu'yu gördüğü halde kardeşin nerde dedi bana. Cansu o kadar zayıflamıştı ki, tanıyamadı. Apar topar Ataşehir'de bir hastaneye gittik her hastane farklı bir teşhis koydu. En son şu an adını veremeyeceğim (hala hukuki sureci devam ediyor düşünün 12 sene olacak neredeyse)

"İKİ GÜN UYANAMADI"

Yarı özel bir hastaneye gittik o aksam . Olay tam olarak Kadir gecesi gerçekleşiyor. Doktor o gece tatile çıkacağı için kardeşime acil bir tedavi yapmaya çalıştı. Çünkü birkaç saat sonra sevgili eşi ve çocuklarıyla tatile çıkacaktı acelesi vardı(!) Apandisit patladı dedi ve ameliyata aldı. (Halbuki sadece apandisti kalınlaşmış çekilen röntgen ve raporlarında sadece kalınlaşma olduğu yazıyor) neyse apandisit patladı dedi ve ameliyata aldı. Cansu ameliyattan çıktı, hepimiz bekliyoruz. Doktor şeker tüketmesi gerektiğini söyledi biz de meyve yedirdik. Cansu iki güne yakın uyanamadı fenalaştı. Sonra sonunda şekerine bakmak akıllarına geldi ve meğersem kardeşim günlerdir 500 şekerle komadaymış.

"BABAM ÇOKTAN YOK OLMUŞTU"

Cansu apar topar yoğun bakıma alındı. Sözde doktorda tatilden geri döndü. Kardeşimin kalbi 70 dk boyunca durmuştu her şey için çok geçti yani artık. Beynin yüzde 70 den fazlası hasarlıydı. Yaşasa bile birkaç ay ömür biçtiler kardeşime. Zaten o süreçte de yatağa bağımlı, göremez, konuşamaz ve hareket edemeyecekti. Anneme fişini çekmek için soru sordular ya inanabiliyor musunuz? Yani zaten ölecek dediler. Annemle baş başa kaldık, göz göze geldik. Babam çoktan yok olmuştu ortalıktan...

"KARDEŞİM DOKTOR İHMALİ SONUCU BU HALDE"

Annem ağlayarak ben Cansu'yu hayata döndürürüm yeter ki evladımı verin bana dedi. Hala hatırlıyorum o anı. O süreç yoğun bakımda geçti hep. Okuldan çıkıp Cansu bugün hala nefes alabiliyor mu diye hastaneye gidiyordum. Ergenliğim çok kötüydü. Okulda her gün ağlıyordum neden diye. Neyse çok uzatmayacağım sapasağlam götürdüğüm kardeşimi bu halde geri aldık biz hastaneden. Şu an göremiyor, konuşamıyor, hareket edemiyor vs. Yani Cansu doğuştan böyle değil arkadaşlar. Kardeşim bir doktor ihmali sonucu bu halde!